Neymiş efendim?.. Meşru müdafaaymış…
Genelkurmay Başkanı denizi yürüyerek geçse, Ahmet Altan ya da Emre Aköz, "Komutan yüzme bilmiyor" diye yazmayacak mı?..
Alın Ahmet Altan’dan vurun Oktay
Ekşi’ye…
Alın Sebahattin Önkibar’dan, çakın
Emre Aköz’e…
Yani arkadaşlar…
Lütfen söyler
misiniz?..
Siyasi olaylara ve siyasi
aktörlere (askerler dahil) bakışları açısından (şimdilik bunlar
geldi aklımıza)bu dört arkadaş arasında bir fark var
mı?..
Genelkurmay Başkanı
denizi yürüyerek geçse, Ahmet Altan ya da Emre
Aköz, “Komutan yüzme bilmiyor” diye yazmayacak mı?..
Ya da Genelkurmay Başkanı darbe
yapmak için hazırlandığı sırada suçüstü yakalansa, Oktay Ekşi ve
Sabahattin Önkibar, “35. Maddeden kaynaklanan görevini yerine
getiriyordu” demeyecekler mi?..
Eeeee?...
Nerede kaldı “objektif
gazetecilik”?…
Taraf’ın,
Deniz Baykal’a yaptığı “Gazetecilik Ayıbı”nı Oktay Ekşi, İlker
Başbuğ’un yaptığı konuşmayı “Meşru müdafaa” olarak tanımlayarak
gazeteciliğin tümü adına yapmamış mı?..
Neden, “Meşru
müdafaa”?..
Ahhh Oktay Bey
aahhh…
Basın Konseyi’ni de böyle yönettiğiniz için kendinizle baş başa kalmadınız
mı?...