Nermin Yurteri
NTV Genel Yayın Yönetmeni Nermin Yurteri ile Ak Parti milletvekili ve Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın....
Biliyorsunuz ki mahkeme izniyle ya da izinsiz kaydedilmiş bütün
konuşmalar ve görüntülere gıcığım...
İçinde ne kadar suç unsuru olsa da kaydı yapanlara gıcığım elbette...
Ama...
Hukukun eksiksiz yerine getirilmesine yarayacak, bir suçu açığa çıkaracaksa veya çıkarıyorsa; her şeye rağmen o konuşmaların ve görüntülerin yargının eksiksiz karar vermesine yardımcı olmasının da gerektiğine inanıyorum...
Bir görüntü ya da konuşma yasadışı elde edilmiş diye; bir suçlu başka suçları da işleme potansiyeliyle ortalıkta dolaşmamalı, ülkeyi yönetmemeli...
Dün gece, NTV Genel Yayın Yönetmeni Nermin Yurteri ile Ak Parti milletvekili ve Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın konuşmalarını dinledim...
Yalçın Akdoğan'a lâfım yok...
İşi siyaset yapmak; medyanın genelinden mümkün olabildiğince geniş imkânlarla yararlanmak...
İyi ama...
Ya bir televizyon genel yayın yönetmeninin işi ne?..
Önce haber yapmak...
Ama objektif...
Ama yansız...
Ama doğru haber yapmak...
Kamuoyunu maniple etmek değil, bilgi sahibi yapmaktır...
Nermin Yurteri'nin Akdoğan'la yapığı konuşmada kullandığı dil, samimiyetindeki ölçüsüzlük, hatta düzeysizlik bir medya yöneticisine asla yakışmaz...
Bir siyasetçiyle öylesine mesafesiz bir konuşma yapabilen bir medya yöneticisi, yönettiği kurumda yansız olamaz...
Ve o mesafesizlik, bir siyasetçinin kendisinden her şeyi istemesine imkân verir...
Nitekim veriyor da...
Akdoğan'ın değil ama Yurteri'nin konuşmaları, üslûbu, samimiyetindeki abartı midemi bulandırdı...
Hem mesleğimizin itibarını hem de güvenilirliğini kaybetirdiği için aslında kendi kaybetti.
İçinde ne kadar suç unsuru olsa da kaydı yapanlara gıcığım elbette...
Ama...
Hukukun eksiksiz yerine getirilmesine yarayacak, bir suçu açığa çıkaracaksa veya çıkarıyorsa; her şeye rağmen o konuşmaların ve görüntülerin yargının eksiksiz karar vermesine yardımcı olmasının da gerektiğine inanıyorum...
Bir görüntü ya da konuşma yasadışı elde edilmiş diye; bir suçlu başka suçları da işleme potansiyeliyle ortalıkta dolaşmamalı, ülkeyi yönetmemeli...
Dün gece, NTV Genel Yayın Yönetmeni Nermin Yurteri ile Ak Parti milletvekili ve Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın konuşmalarını dinledim...
Yalçın Akdoğan'a lâfım yok...
İşi siyaset yapmak; medyanın genelinden mümkün olabildiğince geniş imkânlarla yararlanmak...
İyi ama...
Ya bir televizyon genel yayın yönetmeninin işi ne?..
Önce haber yapmak...
Ama objektif...
Ama yansız...
Ama doğru haber yapmak...
Kamuoyunu maniple etmek değil, bilgi sahibi yapmaktır...
Nermin Yurteri'nin Akdoğan'la yapığı konuşmada kullandığı dil, samimiyetindeki ölçüsüzlük, hatta düzeysizlik bir medya yöneticisine asla yakışmaz...
Bir siyasetçiyle öylesine mesafesiz bir konuşma yapabilen bir medya yöneticisi, yönettiği kurumda yansız olamaz...
Ve o mesafesizlik, bir siyasetçinin kendisinden her şeyi istemesine imkân verir...
Nitekim veriyor da...
Akdoğan'ın değil ama Yurteri'nin konuşmaları, üslûbu, samimiyetindeki abartı midemi bulandırdı...
Hem mesleğimizin itibarını hem de güvenilirliğini kaybetirdiği için aslında kendi kaybetti.