Nedim Şener'den Kılıçdaroğlu'na tavsiye: Ona güvenme
Hürriyet yazarı Nedim Şener, 2016 yılında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na sorduğu sorunun bugün hala geçerli olduğunu söyledi. Şener, Kılıçdaroğlu'na dikkat çeken bir tavsiyede bulundu.
FETÖ mensuplarının, darbe girişiminin ardından en çok kullandığı cümlenin, “Adil Öksüz’ün MİT elemanı olduğu” yalanı olduğunu belirten Hürriyet yazarı Nedim Şener, Öksüz’ün MİT elamanı olduğuna ilişkin sahte belgelerin, bazı CHP milletvekilleri ile gazeteci ve yazarlara gönderildiğini söyledi. Şener küçük bir araştırmanın bu belgelerin FETÖ işi sahtecilik olduğunu gösterdiğini ve belgelerin yalan olduğunu 2017 yılında Posta'da yazdığını ifade etti.
2016’da Posta gazetesindeki köşesinde Kılıçdaroğlu’na “Size Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğuna dair istihbaratı kim getirdi?” sorusunu sorduğunu ve sorunun hala geçerli olduğunu söyleyen Nedim Şener, bir tavsiyede bulundu: Kılıçdaroğlu “o istihbaratı” getirenlere güvenmesin, çünkü onlar FETÖ’cü...
SİZE O İSTİHBARATI GETİREN FETÖ’CÜ, ONA GÜVENMEYİN SAYIN KILIÇDAROĞLU
15 Temmuz’a “tiyatro, senaryo, Erdoğan’ın darbesi” diyen FETÖ mensuplarının, darbe girişiminin ardından en çok kullandığı cümle, “Adil Öksüz’ün MİT elemanı olduğu” yalanıydı. Öyle ki, kısa süre sonra 15 Temmuz’a “kontrollü darbe” diyenler de buna benzer ifadeler kullanmaya başladı.
Adil Öksüz’ün MİT elemanı olduğu yalanının tutması, 15 Temmuz için “tiyatro, kontrollü darbe” diyenlerin elini güçlendirecekti.
Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi, 27 Eylül 2016 tarihli yazısında bu konuda şu ifadelere yer verdi: “31 Ağustos tarihli ‘Adil Öksüz korunuyor mu?’ yazımın çıktığı gün Kemal Bey aradı. ‘Adil Öksüz konusunda bana 20 gün önce önemli bir bilgi geldi’ dedi. Merak ettim. ‘Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğuna dair bir istihbarattı’ diye konuştu.”
Kısa süre sonra da Adil Öksüz’ün MİT elamanı olduğuna ilişkin sahte belgeler, bazı CHP milletvekilleri ile gazeteci ve yazarlara gönderildi. Küçük bir araştırma, bu belgelerin FETÖ işi sahtecilik olduğunu gösteriyordu. Buna karşın sahte belgeler kitaplara, haberlere konu oldu. Ben de 29 Mart 2017 günü Posta gazetesinde belgelerin yalan olduğunu yazdım. Dün, Rus Büyükelçi Karlov suikastı davasının görüldüğü Ankara 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık olarak ifade veren, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda (BTK) 2011-2016 yıllarında bilişim uzmanı olarak çalışan, FETÖ’nün MİT’teki mahrem yapılanmasında “TSK imamı” olarak görev yapan Salim Z., “Adil Öksüz’ün MİT’e angaje olduğuna dair, MİT elemanı olduğuna dair belgeyi ben yaptım” dedi. Artık Adil Öksüz’ün MİT elemanı olduğu yalanı ve buna dair belgelerin FETÖ işi sahtecilik olduğu itiraflarla mahkeme kayıtlarına girdi. FETÖ yalnızca sahte belge hazırlamamış, bu konudaki yalanı muhalefet partilerine ulaştırmıştı. Ben 27 Nisan 2016’da Posta gazetesindeki köşemde Sayın Kılıçdaroğlu’na şu soruyu sormuştum: “Size Adil Öksüz’ün MİT ajanı olduğuna dair istihbaratı kim getirdi?” Bu soru bizi gerçeğe götürecekti. Sorum hâlâ geçerli. Ama biliyorum, cevap vermeyecek. Kendisine tavsiyem, Kılıçdaroğlu “o istihbaratı” getirenlere güvenmesin, çünkü onlar FETÖ’cü...