Nedim Şener

Türkiye’de ise o görevi yerine getirenler “müzevirci, muhbir, jurnalci” diye aşağılanır…

Türkiye gelişmiş bir demokrasi değil…

Hele “Hukuk devleti” hiç değil…

Demokratik hukuk devletlerinde demokratik ayıpların, yasakçıların, despotların, baskıcıların dünya kamuoyuna şikâyet edilmesi kamu görevidir…

Şikâyet eden taltif edilir, ödüllendirilir…

Türkiye’de ise o görevi yerine getirenler “müzevirci, muhbir, jurnalci” diye aşağılanır…

Şeref ve haysiyet cellatlarının saldırılarına maruz kalır…

Bu açıdan baktığımda Freedom House'un Türkiye editörünün kendini gizlemesini çok iyi anlıyorum…

Ama…

Diğer tarafta, “Freedom House'un Türkiye editörü kendini gizleyecek kadar küçük ve korkak, onun peşine düşmek ise zavallılıktır" diyen Nedim Şener’i de çok iyi anlıyorum…

Zira Nedim; despotizmin, medyaya baskının çilesini bizzat çekenlerden…

Haliyle "Freedom House raporunun düşük ayarlı korkak Türkiye editörünü bir kenara bırakın, ben Türkiye bölümüne imza atıyorum" deyişine hak veriyor; "Hem kork hem de Freedom House'un Türkiye editörü ol, senin gibi basın özgürlüğü savunucusu olmaz olsun" isyanına da katılıyorum…

Ve diyorum ki…

Bu yürekli çıkışıyla Nedim Şener kazandı…