Necati Doğru
Seçmenlerin özgür olabilmeleri, seçilenlerin de fırsat eşitliği içinde yarışabilmeleri ancak haber alma hak ve özgürlüğü sayesinde gerçekleşebilir...
Demokratik hukuk devletlerinde bireylerin en
temel hak ve özgürlüklerinden biri, bireylerin
haber alma hak ve özgürlüğüdür.
Demokratik hukuk devleti olabilmenin yolu, özgür ve fırsat eşitliğinin eksiksiz sağlandığı seçimlerden geçer.
Seçmenlerin özgür olabilmeleri, seçilenlerin de fırsat eşitliği içinde yarışabilmeleri ancak haber alma hak ve özgürlüğü sayesinde gerçekleşebilir...
Peki...
Türkiye'de bu hak ve özgürlüklerin tam ve eksiksiz kullanıldığını söyleyebilir miyiz?..
Henüz mümkün değil...
Meselâ...
3. Havaalanı inşaatı için doğru bilgi veren (Doğru bilgi verdiğini bizzat Denizcilik, Haberleşme ve Ulaştırma Bakanı Lütfü Elvan, Mecliste, CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun sorusu üzerine açıkladı) Fatih Altaylı'nın başına gelenleri biliyoruz...
Necati Doğru'nun bugünkü Sözcü'de "Gözyaşları yere düşen bir yılan!" başlığı altında yayımlanan makalesini okuduğumda inanamadığım...
İnanmak istemediğim...
Zira...
Ülkemizin en güvenilir guruplarından biri olduğunu zannettiğim Doğuş'un (Garanti Bankası, NTV, Star, CBBC-E) da adının geçtiği çok yürek yakıcı, devasa şirketlerin itibarlarını sıfırlayıcı bir haber vardı...
Haber ne miydi?..
Necati Doğru'nun yazısından alıntı ile hatırlatayım haberin ne olduğunu...
“Asrın Projesi-Dedemiz Abdülmecit’in hayali” propagandasıyla temeli atıldı.
Gebze’den başlayacak, Boğaz’ı tüp geçişle geçecek, Avrupa Yakası’nda Halkalı’da uluslararası hızlı tren hattına (Londra-Pekin) bağlanacaktı.
Gebze-Halkalı hattı Aston-Marubeni (Fransız), Doğuş (Türk) firmalarına 680 milyon Euro’ya (yaklaşık 1 milyar dolara) ihale edildi.
İstasyonlar, yenilenmiş tren rayları, elektrifikasyon, sinyalizasyon, haberleşme, kumanda odalarıyla 2010’da bitirilecekti.
Bitirilemedi.
Bu üçlü firma, ne olduysa, işi bıraktı.
İş, İspanyol OHL önderliğindeki ikinci üçlü firmaya 1 milyar 300 milyon dolara ihale edildi. Geçenlerde bir açıklama ile bitişin 2016’da olacağı haber verildi.
Dün bana güvendiğim bir kaynağım İspanyol OHL önderliğindeki ikinci üçlü firmanın da “işi bırakacağını şifahi olarak Ulaştırma Bakanı’na bildirdiğini” haber verdi.
Dedemiz Osmanlı, “adıyla fiyaka yapan ve fakat bir hattı 6 yıl gecikmeyle bile bitiremeyenlere” küfrü basmıştır."
Okudunuz efendim...
Ve gördünüz...
Böyle bir haber bugüne kadar nasıl saklanabilmiş hayret...
Ya da...
Bu olaydan haberi olanlar yayımlamadılar...
Bu demektir ki...
Türkiye'de seçmenler haber alma hak ve özgürlüğünü kullanamıyorlar...
Çünkü...
O haklarını kullandırmak için mesleklerini yapmak isteyen gazetecilerin başına iş geliyor...
Bu konuda "en özgür" gazete SÖZCÜ...
Ve yazarları...
Necati Doğru da onlardan biri...
Çok satan merkez medya gazetelerinin hiçbirinde okuyamayacağım bu haberi köşesine taşıyarak benim ve diğer okurlarının haber alma hak ve özgürlüğünü sağlayan Necati Doğru'yu tebriklerimle alkışlıyorum...
Demokratik hukuk devleti olabilmenin yolu, özgür ve fırsat eşitliğinin eksiksiz sağlandığı seçimlerden geçer.
Seçmenlerin özgür olabilmeleri, seçilenlerin de fırsat eşitliği içinde yarışabilmeleri ancak haber alma hak ve özgürlüğü sayesinde gerçekleşebilir...
Peki...
Türkiye'de bu hak ve özgürlüklerin tam ve eksiksiz kullanıldığını söyleyebilir miyiz?..
Henüz mümkün değil...
Meselâ...
3. Havaalanı inşaatı için doğru bilgi veren (Doğru bilgi verdiğini bizzat Denizcilik, Haberleşme ve Ulaştırma Bakanı Lütfü Elvan, Mecliste, CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun sorusu üzerine açıkladı) Fatih Altaylı'nın başına gelenleri biliyoruz...
Necati Doğru'nun bugünkü Sözcü'de "Gözyaşları yere düşen bir yılan!" başlığı altında yayımlanan makalesini okuduğumda inanamadığım...
İnanmak istemediğim...
Zira...
Ülkemizin en güvenilir guruplarından biri olduğunu zannettiğim Doğuş'un (Garanti Bankası, NTV, Star, CBBC-E) da adının geçtiği çok yürek yakıcı, devasa şirketlerin itibarlarını sıfırlayıcı bir haber vardı...
Haber ne miydi?..
Necati Doğru'nun yazısından alıntı ile hatırlatayım haberin ne olduğunu...
“Asrın Projesi-Dedemiz Abdülmecit’in hayali” propagandasıyla temeli atıldı.
Gebze’den başlayacak, Boğaz’ı tüp geçişle geçecek, Avrupa Yakası’nda Halkalı’da uluslararası hızlı tren hattına (Londra-Pekin) bağlanacaktı.
Gebze-Halkalı hattı Aston-Marubeni (Fransız), Doğuş (Türk) firmalarına 680 milyon Euro’ya (yaklaşık 1 milyar dolara) ihale edildi.
İstasyonlar, yenilenmiş tren rayları, elektrifikasyon, sinyalizasyon, haberleşme, kumanda odalarıyla 2010’da bitirilecekti.
Bitirilemedi.
Bu üçlü firma, ne olduysa, işi bıraktı.
İş, İspanyol OHL önderliğindeki ikinci üçlü firmaya 1 milyar 300 milyon dolara ihale edildi. Geçenlerde bir açıklama ile bitişin 2016’da olacağı haber verildi.
Dün bana güvendiğim bir kaynağım İspanyol OHL önderliğindeki ikinci üçlü firmanın da “işi bırakacağını şifahi olarak Ulaştırma Bakanı’na bildirdiğini” haber verdi.
Dedemiz Osmanlı, “adıyla fiyaka yapan ve fakat bir hattı 6 yıl gecikmeyle bile bitiremeyenlere” küfrü basmıştır."
Okudunuz efendim...
Ve gördünüz...
Böyle bir haber bugüne kadar nasıl saklanabilmiş hayret...
Ya da...
Bu olaydan haberi olanlar yayımlamadılar...
Bu demektir ki...
Türkiye'de seçmenler haber alma hak ve özgürlüğünü kullanamıyorlar...
Çünkü...
O haklarını kullandırmak için mesleklerini yapmak isteyen gazetecilerin başına iş geliyor...
Bu konuda "en özgür" gazete SÖZCÜ...
Ve yazarları...
Necati Doğru da onlardan biri...
Çok satan merkez medya gazetelerinin hiçbirinde okuyamayacağım bu haberi köşesine taşıyarak benim ve diğer okurlarının haber alma hak ve özgürlüğünü sağlayan Necati Doğru'yu tebriklerimle alkışlıyorum...