Ne yani Dumanlı da mı hükümete muhalif yoksa?..
Hükümetin günahlarını bile sevap gösterenlerle; sevaplarını bile "günah" hanesine yazmakta "ısrsrcı" olanlara diyoruz ki:
GAZETECİLER.COM (ÖZEL HABER / ANALİZ)
Haber analizimize bir soru ile başlayalım:
ZAMAN Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Ak Parti
Hükümeti'ne "muhalif" olabilir mi?..
Efendim?..
Ne dediniz?..
Siz, "olamaz" dediniz?..
Siz ne cevap veriyorsunuz efendim; "Olabilir tabii"
diyorsunuz...
Evet efendim size göre olabilir mi?..
"Gerektiğinde olur gerektiğinde olmaz"...
Teşekkür ederiz, bizce "en doğru" cevabı siz verdiniz...
Şimdi artık sözü, Dumanlı'nın bugünkü (30.07.2012) ZAMAN'da, "Deja
Vu" başlığı altında yayımlanan makalesine getirebiliriz...
Hükümete kayıtsız şartsız destek verenlerin, "muhalif bir yazı"
olarak tanımlayacakları oysa Dumanlı'nın sadece "akla ve vicdana"
dayanan makalesinden bir bölümde bakın neler var:
Mesela ilk başta zannedildi ki "Arap
Baharı" bütün diktatörleri silip süpürüp bir kenara atacak
ve boşalan alana halkın iradesi yansıyacak. Diktatoryanın yerle bir
olması güzel de; yeni gelenlerin aynı güç odaklarına hizmet
etmeyeceğini kim garanti edebilirdi? Tabandan gelen özgürlük
talepleri tavanda nasıl şekillenecekti?
"Arap Baharı" bazı sistemleri kısa sürede
altüst edince Esed rejimi de hemen gider
sanılıyordu. Oysa Suriye, ne Libya'ydı, ne de Mısır.
İsrail, Lübnan, İran gibi ülkeleri yakından ilgilendirdiği
gibi Rusya ve Çin'in de ilgi
alanına giriyordu.
Üç gün içinde çekip gideceği düşünülmesine rağmen
Esed, uzun zamandır direniyor. Ne kadar direneceği
(ve ne kadar insan öldüreceği) de şimdiden kestirilemiyor. Orada
oynayacak bir taş, Esed'e destek veren güçleri de
etkileyecek. Mesela İran'ın onca riski göze alarak
Suriye'ye tam destek vermesi sadece gönül bağından ya da mezhep
taassubundan kaynaklanmıyor. Suriye
rejimindeki depremin şiddeti bölgedeki İran
güdümlü devletleri de, İran'ın kendi baskıcı
rejimini de sarsacak. O artçı sarsıntıların Lübnan başta olmak
üzere Şii fay hattında kırılmalara yol açacağı
aşikâr.
Hükümetin günahlarını bile sevap gösterenlerle; sevaplarını bile "günah" hanesine yazmakta "ısrsrcı" olanlara diyoruz ki:
Dostlar;
Dumanlı böylesine objektif yazdığında saygınlığından bir şey mi kaybediyor?..
Yoksa saygınlığına saygınlık mı katıyor?..
Yok yok; cevabınızı yüksek sesle vermek zorunda değilsiniz...
Kendinizle baş başa kalıp düşünün ve sonra duygularınızdan arınıp, aklınızla verin cevabınızı:
Kulağımıza yaklaşın ve söyleyin:
"Saygınlığına saygınlık katıyor" diyorsunuz...
El hak doğrusunuz...
Daaaa...
Siz niye fanatizmi tercih ediyorsunuz?..
O halde hele bir de makalenin tamamını okumak için tıklayıverin de görün daha neler var...