Nazlı Ilıcak
Sayın Cumhurbaşkanı, kimi medya patronu ve yöneticileriyle toplantı yapıyor ama “Toplantı medyaya kapalı”…
Sizde de olur mutlaka...
Ne mi olur?..
Kendi kendinizi yumruklamak...
Meselâ bende oldu...
Nazlı Ilıcak’ın Bugün’de
“Basına kapalı toplantı” başlığı altında yayımlanan
yazısını okuduktan sonra kendimi yumruklamak geldi
içimden…
Neden mi?..
Akıl almaz bir hata, bir atlama, bir gözden kaçırma yapmışım da ondan…
Ilıcak, Sayın Cumhurbaşkanı’nın “seçilmiş gazetecileriyle” Beylerbeyi Sarayı’nda yaptığı “Medya toplantısı” çıkışında “seçkin”(!) gazetecilerden birinin “Toplantı basına kapalıydı” dediğini paylaşıyor okurlarıyla…
“Yok artık daha neler?” diye fırladım yerimden…
Sayın Cumhurbaşkanı, kimi medya patronu ve yöneticileriyle toplantı yapıyor ama “Toplantı medyaya kapalı”…
Sanırsınız basına kapalı gurup toplantısı…
Ya da Ak Parti MKYK toplantısı…
Aklın alacağı gibi değil…
Şuraya bakar mısınız?..
Ülkenin cumhurbaşkanı meslekleri “Gazetecilik” olan kişilerle “Toplantı” yapıyor…
Ama…
Toplantı çıkışında içlerinden biri (Ki mutlaka gazeteci), “Toplantı basına kapalıydı” diyor…
Bunu söyleyen kişi kendilerini “gazeteci” değil de Ak Parti MKYK Üyesi ya da Sayın Cumhurbaşkanı’nın basın danışmanı ordusunda “asker” falan mı zannediyor…
Yoksa?..
O toplantı Sayın Cumhurbaşkanı’nın patronajındaki gazetelerin temsilcileriyle yaptığı, “Yeni Türkiye için yeni yayın politikalarımızın tespiti toplantısı” mıydı?..
O nedenle mi ana akım medyaya kapalıydı?..
İnanın aklım almıyor…
Ilıcak’ın köşesinde okuduğum ve toplantıya “gazeteci” kimliğiyle katılan bir meslektaşımızın “Toplantı basına kapalıydı” dediğini o gün duysaydım ve hele bir de “kim” olduğunu öğrenseydim; dünyayı başına yıkardım…
Enis Berbeoğlu’nun Hürriyet ve bir başka gazetede hiçbir aktif görev almadığı bir süreçte CHP’ye katılmasını ayıplayanların; bir meslektaşımızın, “Cumhurbaşkanı medya patronları ve yöneticileriyle buluştu” başlığı altında verdikleri bir haberde “Toplantı basına kapalıydı” diyen gazete yöneticisini eleştirmemeleri ahlâksızlıktır…
Nazlı Ilıcak, meslek tarihimize “Kara Bir Leke” olarak geçecek o açıklamayı köşesine taşıyarak “Kazandı”…