Nazlı Ilıcak
Bugün
Sabah Gazetesi 28 Şubat'ta dindarları rencide edecek manşetler atardı.
RefahYol Hükümeti'nin ülkeyi hızla şeriat rejimine sürüklediğini, DYP Genel Başkanı, Başbakan yYardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'in de bu felâkete doğru gidişe sessiz kaldığı hatta yardımcı olduğu yalanını atardı.
Gazetenin Ankara Temsilcisi Fatih Çekirge "Bir üst Düzey komutan" diyerek sözüm ona adını açıklamayan bir generalden aldığı demeci yayımlardı her gün...
Demeç, TSK'nın gidişattan nasıl rahatsız olduğunu, her an bir askeri müdahale yapılabileceğini ima ederdi.
Başörtülü kızlarla alay edilir, en kirli fahişelerin başörtülü kadınlar/kızlar arasından çıktığına ilişkin düzmece haberler yapılırdı...
Neredeyse hemen her gün bir imam hatip llisesi mezununun hırsızlık veya dolandırıcılık yaptığına ilişkin bir haber yayımlanırdı gazetede...
Tabii ki uydurma, yalan, üretilmiş bir haber...
Son birkaç aydır Sabah yine aynen 28 Şubat'ta yaptığını yapıyor.
Bu defa hedeflerinde Gülen ve gönüllüleri var...
Nazlı Ilıcak birkaç ay öncesine kadar Sabah yazarlarındandı.
Hükümet - Cemaat çekişmesinde Camiadan yana tavır aldığı iddiasıyla gazeteden kovuldu.
Nazlı Ilıcak'ın Hükümetten yana olmadığı belli...
Cemaat'i savunduğu da bir o kadar belli...
Ama...
Bugünkü Sabah'ta "AK Parti, Hizmet Hareketi ve seçimler" başlığı altında yayımlanan makalesindeki tespitlerine ititraz edebilmek için insanın aklını da vicdanını da yitirmesi lâazım.
Sabah tamamen zıvanadan çıktı...
28 Şubat sürecinde demokrasinin çanına ot tıkamak, seçilmiş hükümeti alaşağı edebilmek için binbir yalan üreten medya kartelinden (Elbette içinde Sabah da vardı) daha düzeysiz habercilik yapıyor.
Tam bir felâket...
Yazık...
Gitti güzelim Sabah isimli marka; yer ile yeksan oldu...
Kimileri "düşmanca" diyecek olsa da bence son derecede "dostça" yapılmış uyarı nitelikli makalesiyle Nazlı Ilıcak günün köşe yazarı.
RefahYol Hükümeti'nin ülkeyi hızla şeriat rejimine sürüklediğini, DYP Genel Başkanı, Başbakan yYardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'in de bu felâkete doğru gidişe sessiz kaldığı hatta yardımcı olduğu yalanını atardı.
Gazetenin Ankara Temsilcisi Fatih Çekirge "Bir üst Düzey komutan" diyerek sözüm ona adını açıklamayan bir generalden aldığı demeci yayımlardı her gün...
Demeç, TSK'nın gidişattan nasıl rahatsız olduğunu, her an bir askeri müdahale yapılabileceğini ima ederdi.
Başörtülü kızlarla alay edilir, en kirli fahişelerin başörtülü kadınlar/kızlar arasından çıktığına ilişkin düzmece haberler yapılırdı...
Neredeyse hemen her gün bir imam hatip llisesi mezununun hırsızlık veya dolandırıcılık yaptığına ilişkin bir haber yayımlanırdı gazetede...
Tabii ki uydurma, yalan, üretilmiş bir haber...
Son birkaç aydır Sabah yine aynen 28 Şubat'ta yaptığını yapıyor.
Bu defa hedeflerinde Gülen ve gönüllüleri var...
Nazlı Ilıcak birkaç ay öncesine kadar Sabah yazarlarındandı.
Hükümet - Cemaat çekişmesinde Camiadan yana tavır aldığı iddiasıyla gazeteden kovuldu.
Nazlı Ilıcak'ın Hükümetten yana olmadığı belli...
Cemaat'i savunduğu da bir o kadar belli...
Ama...
Bugünkü Sabah'ta "AK Parti, Hizmet Hareketi ve seçimler" başlığı altında yayımlanan makalesindeki tespitlerine ititraz edebilmek için insanın aklını da vicdanını da yitirmesi lâazım.
Sabah tamamen zıvanadan çıktı...
28 Şubat sürecinde demokrasinin çanına ot tıkamak, seçilmiş hükümeti alaşağı edebilmek için binbir yalan üreten medya kartelinden (Elbette içinde Sabah da vardı) daha düzeysiz habercilik yapıyor.
Tam bir felâket...
Yazık...
Gitti güzelim Sabah isimli marka; yer ile yeksan oldu...
Kimileri "düşmanca" diyecek olsa da bence son derecede "dostça" yapılmış uyarı nitelikli makalesiyle Nazlı Ilıcak günün köşe yazarı.