Nasuhi Güngör kazandı çünkü...
Adalet Komisyon'undan istifa eden CHP'li milletvekillerine sorduğu sorular, iktidar partisine destek verenlerin hoşlarına......
İyi bir gazetecinin "taraf" olabileceğini ama
"taraftar" olmaması gerektiğini söyleyegeldik.
Nasuhi Güngör, "taraf"ını belli
eden ancak "taraftar" olmayan gazetecilik için
"doğru" bir örnek.
Ahmet Hakan'ın modere ettiği Tarafsız
Bölge'de de taraf olduğunu gizlemedi.
Son derecede netti.
Fakat...
"Muhalefete muhalefet" yapma amacını taşımadığı da
her halinden belliydi.
Görüş ve düşünceleri iktidar partisinin işine geldiği için değil,
kendi samimi düşüncelerinin ürünüydü.
Adalet Komisyon'undan istifa eden
CHP'li milletvekillerine sorduğu sorular, iktidar
partisine destek verenlerin hoşlarına gitsin diye değil;
CHP'li vekillerin demagojiye kaçmadan
cevaplamasını istediği suallerdi.
CHP milletvekillerine gerek İsa
Gök'ün "direniş" çağrılarıyla, gerekse de
Adalet Komisyonun'dan istifa edişleriyle ilgili
kararlarının neden yanlış olduğunu anlatırken kullandığı üslûp,
gerçek bir gazeteci üslûbuydu...
Zaman zaman ses tonu yükselse de hemen sakinleşmeyi başarması, son
derecede nazik, sakin, ağırbaşlı konuşma sitiliyle
Nasuhi Güngör kazandı.