Nagehan Alçı'dan şok Silivri iddiaları...
Adalet Bakanı ile birlikte bir grup gazetecinin Silivri Cezaevi'nin gesdiği davete katılan Nagehan Alçı, "muhalif geçinen bazı yazarlar Bakan'a yağcılık yaptı" dedi...
GAZETECİLER.COM
Gazetecilerin Adalet Bakanı Sadullah Ergün ile birlikte yaptığı Silivri Cezaevi gezisi tartışılmaya devam ediyor. Geziye katılan isimlerden olan Nagehan Alçı, "cezaevi için PR çalışması yapıyorlar" eleştirisini kabül etmezken ilginç bir çıkış yaptı ve davete icabet eden muhalif gazetecileri suçladı.
Ergenekon davasına yönelik eleştiriler yapan gazetecilerin davete katılmasının yanlış olduğunu belirten Nagehan Alçı "ben onların yerinde olsaydım bu daveti kabül etmezdim" dedi. Ağırlıklı olarak hükümeti destekleyen isimlerden oluşan gazeteciler heyetinde Ruşen Çakır, Ahmet Hakan ve Aslı Aydıntaşbaş gibi muhalif isimler de yer almıştı.
Alçı davete katılan muhalif gazeteciler arasında Bakan'a yağcılık yapanların da olduğunu söylerken "ben o çizgide olsam o cezaevinin yemeğini de yemezdim" dedi.
"BEN MUHALİF OLSAYDIM BU GEZİYE ASLA GİTMEZDİM"
"Ben diğerlerinin yazılarını da okudum, hemen hemen aynı şeyleri yazmışız. İzlenimlerde bir farklılık yok. Birine bravo deyip diğerine cezaevini mi övüyorsun demek artık ruh sağlıklarını kaybettiklerini gösteriyor. 'Şunlar şunlar cezaevine gidemez' denebilir bence de. Ama Ergenkon davasını kabül etmeyenler gitmemeli. Bizim gittiğimiz grubun içinde de vardı bunlardan. Kabül etmediğiniz davanın cezaevine gitmemeleri gerekirdi, ben olsam gitmezdim.."
"MUHALİF GEÇİNEN GAZETECİLER BAKAN'A YAĞCILIK YAPTILAR"
"Bu gazeteciler hem Ergenekon davasını red ediyorlar, hem de yok etmeye çalıştıkları sürecin iradesi olan Bakan'ın yanında 'aman efendim şöyle efendim' diye sorular da soruyorlar, oranın yemeğini de yiyorlar... Ben o çizgide olsam kardeşim bunları red ediyorum, ben sizin yemeğinizi de yemem' derim. Bence bu son derece iki yüzlü bir tavır oldu... Bütün bu süreçte her şeyin altını boşaltmaya çalışıp sonra da Bakan'ı görünce de yağcılık yapanları iki yüzlü buluyorum..."
Ahmet Kekeç, Alçı'nın eleştirisine itiraz ederken "Bu siyasi bir tavır olur. O başka bir şey... Gidemez diye bir şey yok. Bunlar gazeteciyse siyasi pozisyonu ne olursa olsun davete icabet eder ve gördüklerini yazar. Sonuçta bir gazetecilik görevidir. Bu tahsisat ya da bir lütuf da değildir gazeteciler açısından. 'Eğer bu davayı destekliyorsan oraya gidemezsin' demek bu çok absürd bir şey ya da sen bu davanın bilmem nesisin gibi şeyler ayıp şeyler..." dedi.
Gazetecilerin Adalet Bakanı Sadullah Ergün ile birlikte yaptığı Silivri Cezaevi gezisi tartışılmaya devam ediyor. Geziye katılan isimlerden olan Nagehan Alçı, "cezaevi için PR çalışması yapıyorlar" eleştirisini kabül etmezken ilginç bir çıkış yaptı ve davete icabet eden muhalif gazetecileri suçladı.
Ergenekon davasına yönelik eleştiriler yapan gazetecilerin davete katılmasının yanlış olduğunu belirten Nagehan Alçı "ben onların yerinde olsaydım bu daveti kabül etmezdim" dedi. Ağırlıklı olarak hükümeti destekleyen isimlerden oluşan gazeteciler heyetinde Ruşen Çakır, Ahmet Hakan ve Aslı Aydıntaşbaş gibi muhalif isimler de yer almıştı.
Alçı davete katılan muhalif gazeteciler arasında Bakan'a yağcılık yapanların da olduğunu söylerken "ben o çizgide olsam o cezaevinin yemeğini de yemezdim" dedi.
"BEN MUHALİF OLSAYDIM BU GEZİYE ASLA GİTMEZDİM"
"Ben diğerlerinin yazılarını da okudum, hemen hemen aynı şeyleri yazmışız. İzlenimlerde bir farklılık yok. Birine bravo deyip diğerine cezaevini mi övüyorsun demek artık ruh sağlıklarını kaybettiklerini gösteriyor. 'Şunlar şunlar cezaevine gidemez' denebilir bence de. Ama Ergenkon davasını kabül etmeyenler gitmemeli. Bizim gittiğimiz grubun içinde de vardı bunlardan. Kabül etmediğiniz davanın cezaevine gitmemeleri gerekirdi, ben olsam gitmezdim.."
"MUHALİF GEÇİNEN GAZETECİLER BAKAN'A YAĞCILIK YAPTILAR"
"Bu gazeteciler hem Ergenekon davasını red ediyorlar, hem de yok etmeye çalıştıkları sürecin iradesi olan Bakan'ın yanında 'aman efendim şöyle efendim' diye sorular da soruyorlar, oranın yemeğini de yiyorlar... Ben o çizgide olsam kardeşim bunları red ediyorum, ben sizin yemeğinizi de yemem' derim. Bence bu son derece iki yüzlü bir tavır oldu... Bütün bu süreçte her şeyin altını boşaltmaya çalışıp sonra da Bakan'ı görünce de yağcılık yapanları iki yüzlü buluyorum..."
Ahmet Kekeç, Alçı'nın eleştirisine itiraz ederken "Bu siyasi bir tavır olur. O başka bir şey... Gidemez diye bir şey yok. Bunlar gazeteciyse siyasi pozisyonu ne olursa olsun davete icabet eder ve gördüklerini yazar. Sonuçta bir gazetecilik görevidir. Bu tahsisat ya da bir lütuf da değildir gazeteciler açısından. 'Eğer bu davayı destekliyorsan oraya gidemezsin' demek bu çok absürd bir şey ya da sen bu davanın bilmem nesisin gibi şeyler ayıp şeyler..." dedi.