Nagehan Alçı Milliyet'te
bugünkü köşesinde Ali Bayramoğlu ve Halil Berktay'a "Dünyaya dar
bir milliyetçi-otoriter muhafazakâr çerçeveden bakan bir iktidarın
tüccar terzilerisiniz" diyen Nuray Mert'e cevap
verdi.
Alçı, 'Kendimi Batılı zannediyordum oysa Batıcı ve
steril bir kafaydım. Cengiz Aytmatov'un o meşhur tabirini
kullanırsak, ben de mankurttum' dedi.
İşte Nagehan Alçı'nın bugünkü yazısı...
Bu ülkenin 'kâğıt üzerinde aydınları' arasında prensipsizlik bir
resmi ideoloji adeta. İstisnalar hariç Türkiye'nin yazar
çizerlerinde ilkesel duruş yok. Entelektüel tutarlılık yok. Felsefi
omurga zaten hiç yok!
Düşünün, bir yazar senelerdir savunduklarına tamamen aykırı bir
işe imza atıyor, sonra da imzaladığı bu tuhaflığı eleştirenlere
pişkince hakaretler yağdırıyor. Bu toprakların az sayıda ilkesel
duruş sahibi entelektüellerinden Ali Bayramoğlu ve Halil Berktay'a
edilen hakaretlerden bahsediyorum tabii ki.
....
2009’daki köşe yazımı çıkarmakta haklılar
Bir yazar fikir değiştirebilir ve bu entelektüel dönüşümü de
açıklayarak yeni yoluna devam edebilir. Fakat bu fikirleri
değiştirmediğini ifade ederek bir de buna tam zıt işler yaparsa
durum vahamettir.
Mesela, ben de bir zamanlar aynen böyle
oryantalist-kolonyalist bir perspektifle bakıyordum hayata.
Eurocentrism diye adlandırılan bağnaz bir ideolojinin etkisindeydim
çünkü öyle eğitilmiştik. Batı’yı merkez gören ve tüm Batı-dışı
dünyayı bu katarakt gözlerle değerlendiren sakat bir bakış açısı...
Nitekim şimdi haklı olarak karşıma çıkarılan 11 Mart
2009’daki yazımı da bu sakat perspektifle yazmıştım. Kendimi Batılı
zannediyordum oysa Batıcı ve steril bir kafaydım. Cengiz
Aytmatov’un o meşhur tabirini kullanırsak, ben de mankurttum.
Maalesef Türkiye’de benim sosyal klasmanımdaki insanlar kendi
ülkesine kolonyalist gözüyle bakmayı Batılılık
zannediyor.
Sonuç olarak, mesele Erdoğan’ı ve Türkiye’yi eleştirmek
değildir. Hem Berktay hem Bayramoğlu çok haklı ve güçlü
eleştirileri olan iki yazar. Bir aydın, kendi ülkesini en ağır
şekilde eleştirebilir. Mesele tamamen sakat ve mandacı bir
perspektifle davranmak, buna da eleştiri kılıfı geçirmek
meselesidir.
Nagehan Alçı'nın yazısının tamamını okumak için tıklayın...