Nagehan Alçı'dan Hülya Koçyiğit'e itiraz...

Hülya Koçyiğit kendisini eleştiren sanatçılar için "kurulu düzene karşılar" dedi. Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, "Bunlar mı kurulu düzene karşı?" diye itiraz etti...

Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, Hülya Koçyiğit'in tartışma yaratan sözlerine itiraz etti...

Koçyiğit'in “Tavrınızı net olarak ortaya koyuyorsunuz. Sanatçı arkadaşlarınız arasında eleştirildiniz mi?” sorusuna verdiği, “Sanat, kurulu düzene muhalefet eder. Yaşamı daha güzelleştirmek için yapar bunu... Ama burada benim vatanseverlik noktam öne çıkıyor...” cevabına itiraz eden Nagehan Alçı şöyle devam etti:

"Ben burada Hülya Koçyiğit’ten farklı düşünüyorum. Türkiye’de ortalama sanatçı profili, kurulu düzene karşı değil tam da kurulu düzenin yanında yer alan bir profildir. Birey değil, cemaat üyesi gibi hareket eder. Cemaati de “sol Kemalist cemaat”tir."

O sanatçıları "askeri vesayetin yönettiği devletin palazladığı bir kesim olduğu için o düzenin devamından yana" olmakla suçlayan Nagehan Alçı, "Bu ülkede 27 Mayıs askeri darbesi oldu, en başta sanatçılar ve gazeteciler avuçları patlarcasına katil darbecileri alkışladılar. 12 Mart oldu, başta 9 Mart sol darbesi zannettiler, sağ darbe olduğunu anlayana kadar desteklediler. 12 Eylül de sol darbe olsaydı, Kenan Evren’in en büyük savunucusu olurlardı." dedi...

İşte Nagehan Alçı'nın o yazısı:

BUNLAR MI KURULU DÜZENE KARŞI HÜLYA HANIM?

Hülya Koçyiğit bir röportaj verdi ve birçok sanatçının, gazetecinin, yazarın bam teline basan sözler söyledi. Akil insanlardan biri olarak şehir şehir gezen, siyasi tavrını eğip bükme gereği duymadan ortaya koyan, cesur ve dobra bir kadındır Hülya Hanım.

Röportajda, “Tavrınızı net olarak ortaya koyuyorsunuz. Sanatçı arkadaşlarınız arasında eleştirildiniz mi?” sorusunu, “Sanat, kurulu düzene muhalefet eder. Yaşamı daha güzelleştirmek için yapar bunu... Ama burada benim vatanseverlik noktam öne çıkıyor...” diye yanıtlamış. Yani sanatçının kurulu düzene karşı olduğunu kabul etmiş.

Ben burada Hülya Koçyiğit’ten farklı düşünüyorum. Türkiye’de ortalama sanatçı profili, kurulu düzene karşı değil tam da kurulu düzenin yanında yer alan bir profildir. Birey değil, cemaat üyesi gibi hareket eder. Cemaati de “sol Kemalist cemaat”tir. Askeri vesayetin yönettiği devletin palazladığı bir kesim olduğu için o düzenin devamından yanadır. Son yıllardaki iktidar karşıtlığı da esasen o düzene bu iktidar başkaldırdığı için. Bu ülkede 27 Mayıs askeri darbesi oldu, en başta sanatçılar ve gazeteciler avuçları patlarcasına katil darbecileri alkışladılar. 12 Mart oldu, başta 9 Mart sol darbesi zannettiler, sağ darbe olduğunu anlayana kadar desteklediler. 12 Eylül de sol darbe olsaydı, Kenan Evren’in en büyük savunucusu olurlardı.

Bunlar mı demokrat? Bunlar mı özgürlükçü? Bunlar mı insan haklarından yana ve kurulu düzen karşıtı? Yalan!

Şimdi özgürlükten yana, adaletten yana tavır aldıkları için değil, hangi yolla olursa olsun devrilmesini istedikleri bir iktidar bulunduğu için“muhalif”ler.

Özgürlükten, adaletten yana olsalar 28 Şubat’a karşı çıkmaları gerekmez miydi? Halbuki bu darbenin de en büyük destekçisi oldular. Kürt isimleri çocuklara verilemezken ses çıkarmaları icap etmez miydi? Peki Ahmet Kaya, Kürt olduğu için linç edilirken ne yaptılar?

Kısacası Hülya Hanım, meslektaşlarınız kurulu düzene muhalif değiller, daha fazla özgürlük, daha fazla adalet peşinde hiç değiller!