Nagehan Alçı
Milliyat
Bilinen “otantik” öyküdür ama bir kere daha hatırlatayım…
Mimar Sinan Selimiye Camii inşaatını bitirmiş, uzakça bir yerden devlet erkânı ve ekibi ile birlikte serini izlemektedir…
Aynı sırada sokağın çocukları da birbirleriyle oynamaktadırlar…
Çocuklardan biri oyunu bırakır, minarelere bakar ve şöyle der:
"Şu minare eğri yapılmış.."
Mimar Sinan sevecen bir ses tonuyla sorar:
"Göster bakalım hangi minare eğri olmuş"…
Çocuk eliyle işaret eder:
"İşte şu sağ taraftaki minare eğri…"
Koca Sinan ustalara: "Bize bir halat getirin.." der.
İşçiler halatı getirerek bir ucunu minareye bağlarlar.
Koca Sinan küçük çocuğu yanına çağırır, saçlarını okşayarak isteğini iletir…
"İşçiler şimdi halatı çekerek minareyi düzeltecekler. Minare düzelince sen tamam diyerek bizleri uyar"...
İşçiler halatı çekmeye başlar ve biraz sonra küçük çocuk haykırır:
"Tamam tamam, düzeldi.."
Devlet erkânı ve ustaları olan bitenden bir şey anlamazlar…
Mimar Sinan izah eder:
"Bu küçük çocuğun söyledikleri elbette doğru değildi ama eğer düzeltmeseydik dedikodu bile olsa ahalinin kafasında iz bırakırdı... Böylece caminin adı da eğri minareli cami olarak yayılırdı…"
Neden mi anlattım?..
O halde önce şu tespitleri lütfen okuyunuz:
Çözüm sürecini sıkıntıya sokacak korkunç söylentiler
Diyarbakır sokaklarında almış başını gidiyor. İşte bazıları:
-Devlet YPG’yi IŞİD’e kırdırmak istiyor.
-Kobani’den gelenlerin sayısını oraya konuşlanmak için hükümet
özellikle abartıyor.
-Araplara her türlü yardım yapıldı, Kürtlere yapılmıyor.
Bu söylentilerin önüne geçmek için devletin IŞİD’den kaçan Kürtlere
Esad’dan kaçan Araplara gösterdiği hassasiyetin aynısını göstermesi
gerek. Tabii ABD dönüşü cumhurbaşkanının yaptığı açıklamalar IŞİD
ve Türkiye ilişkisi üzerine dönen senaryoları tamamen çürütür
mahiyette ancak çözüm sürecini tehlikeye atmamak için
Diyarbakır’dan gelen alarm sinyalini duyurmak hepimizin boynunun
borcu olmalı. Burada yaygın kanı şu:
Kobani düşerse Diyarbakır da düşer.
Okudunuz mu?..
O halde az önce anlattığım otantik öykü ile ne demek istediğimi de anladınız…
Nagehan Alçı da zaten işte bunu anlatmak istiyor…
“Dedikodu olabilir bütün bunlar ama bunları önlemezseniz iz bırakır” demek istiyor…
Nagehan Alçı’nın hem haberciliği, hem gerçekçiliği çok güzel…
Haklı olarak seçilmeyi hak ediyor…