Nagehan Alçı yazdı: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının adalet talebi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ilıcak ve Altan kardeşler için kararını doğru bulduğunu söyleyen Habertürk yazarı Nagehan Alçı, bu kararın ceza dairesi tarafından da onanacağına inandığını söyledi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan hakkında verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının bozulmasını istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığını kutladığını söyleyen Nagehan Alçı, "Ağırlaştırılmış müebbet eski TCK anlamında idam demek. Bu isimlerin yaptıklarına kızabilirsiniz ama onların idamlık suç işlediğini kim ileri sürebilir?" dedi.
15 Temmuz askeri darbe teşebbüsünün fiilen içinde olan kimi generallerin müebbet almayıp tahliye olduğunu söyleyen Alçı, üç gazeteciyle ilgili bu kararın izah edilecek bir tarafı olmadığını belirtti. Alçı, şu ifadelerle yazısına son verdi:
Ben Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği bu vicdanlı kararın ceza dairesi tarafından da onanacağına inanıyorum.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının adalet talebi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan ile ilgili istinaf mahkemesinin vermiş olduğu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararının bozulmasını istedi.
Başsavcılık, bu üç ismin anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan değil, terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan yargılanmalarını istedi. Yani TCK’nın 314. Maddesinin ikinci fıkrasına göre yargılanmalarını talep etti. Şayet Yargıtay’ın ilgili ceza dairesi onarsa 15 gün içinde karar ilgili istinaf mahkemesine gidecek.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığını bu adalet talebinden ötürü kutluyorum. Ağırlaştırılmış müebbet eski TCK anlamında idam demek. Bu isimlerin yaptıklarına kızabilirsiniz ama onların idamlık suç işlediğini kim ileri sürebilir?
15 Temmuz askeri darbe teşebbüsünün fiilen içinde olan kimi
generaller bile müebbet almayıp tahliye olurken üç gazeteciyle
ilgili bu kararın izah edilecek bir tarafı yok. Toplumda belki bazı
marjinal fanatikler dışında kimse bu ağırlaştırılmış müebbet
kararlarının doğru olduğunu söylemiyor.
Nazlı Ilıcak’ın dördüncü torunu Ali Kerim 6 ay önce doğdu, henüz
yüzünü dahi görmedi. Ahmet Altan’ın edebiyat eserlerini bile
yayınevleri basmaya korkuyor. Türkçe yazılmış kitapların
tercümesinin yurtdışında yayınlanıp Altan’ın mükemmel kullandığı
kendi anadilindeki yeni edebi yapıtlarının basılmaması çok üzücü
bir hadise. Alfa-Everest grubuna ve Faruk Bayrak’a da buradan
sesleniyorum: Bu kitapları basın lütfen. Olmaz böyle şey.
Adaletsizlik bu…
Ben Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği bu vicdanlı kararın ceza dairesi tarafından da onanacağına inanıyorum.