Nagehan Alçı, kovulan Gülay Göktürk'e sahip çıktı!
Nagehan Alçı, Akşam gazetesinden çıkarılan yazar Gülay Göktürk hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Alçı, yazısında "Bir şey yazmamayı tercih etmiştim ama artık bu son olay bardağı taşırdı" ifadesini kullandı.
Milliyet Gazetesi yazarı Nagehan Alçı, bugünkü yazısında Akşam Gazetesi'nde bir yazısından dolayı işten çıkarılan Gülay Göktürk'ü yazdı.
Nagehan Alçı, Gülay Göktürk'ün Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Serhat Albayrak tarafından kovulduğu haberlerini yalanlayarak Göktürk'ün 28 Şubat darbesinde, AK Parti kapatma davasında ve 17-25 Aralık operasyonlarında AK Parti'den yana olduğunu belirtti.
YAZMAMAYI TERCİH ETMİŞTİM AMA, BU SON OLAY BARDAĞI TAŞIRDI
İşte Nagehan Alçı'nın Gülay Göktürk olayını anlattığı "Hurafeler ve Gerçekler" başlıklı yazısı:
Son dönemde medyada yaşananlar bağlamında gerçekler ve
hurafeler birbirine karışıyor. Fısıltı gazetesi ve sosyal medya bu
hurafelerle dolup taşıyor. Bizzat bildiğim ve şahit olduğum
hakikatin dışında yalanların havada uçuştuğunu
görüyorum.
Geçtiğimiz hafta içi çok değer verdiğim yazar Gülay
Göktürk’ün gazetesiyle yolları ayrıldı. Ben şahsen bir Gülay
Göktürk okuru olarak üzüldüm. Gülay Hanım hem 28 Şubat darbesinde,
hem 27 Nisan olayında, hem AK Parti’ye açılan kapatma davasında,
hem de 17-25 Aralık darbe teşebbüsleri sürecinde demokrasinin ve
meşruiyetin tarafında saf tutmuş gerçek bir entelektüel. O zor
günlerde tıpkı Etyen Mahçupyan gibi cemaatin bir gazetesinde
yazdığı halde paralel yapıya karşı sert tavır alabilmiş bir cesur
yürek. 17-25 Aralık sürecinde paralel çetenin darbeyle devirip
hapse sokmak istediği Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında dimdik durmuş
bir aydın.
İşte böyle bir kalem olan Gülay Göktürk’ü Tayyip Erdoğan’ın ve
Erdoğan’a çok yakın olan Serhat Albayrak’ın kovdurduğu gibi tamamen
yalan ve iftira laflar yayıldı geçtiğimiz birkaç gün içinde. Bu
şekilde kimilerinin Gülay Hanım’ı da yanlış enformasyonla
etkilemeye çalıştıklarını biliyorum. Maalesef bazı gazeteci
meslektaşlarımız arasında Erdoğan takıntısının yanında çok ciddi
bir Berat ve Serhat Albayrak takıntısı oluşmaya başladı. Daha önce
de alakasız olaylara Berat ve Serhat Albayrak’ın ismini
karıştırarak kendilerine pozisyon almışlardı. O dönemde bir şey
yazmamayı tercih etmiştim ama artık bu son olay bardağı
taşırdı.Zira yapılan kara propagandanın tam aksi bir durum söz
konusu. Bırakın kovdurmayı, Gülay Göktürk’e sahip çıkan isim Serhat
Albayrak. Bildiğiniz gibi, Albayrak Turkuvaz medya grubunun CEO’su
ve bu medya grubu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tartışmasız en yakın
grup. Albayrak da Türk medyasında Cumhurbaşkanı’na en yakın
isim.
Birkaç gün önce bu medya grubunun hem televizyon hem gazete
ayağından Gülay Göktürk’e iş teklifi gitti ve Göktürk bu grupta
çalışmaya davet edildi. Buna rağmen hâlâ bu yalanlar nasıl
söylenebiliyor ve iftiralar atılabiliyor anlamıyorum. Hem Recep
Tayyip Erdoğan’la hem de Erdoğan’ın ailesiyle ilgili yorumlar ve
eleştiriler yapılırken objektif gerçeklere dayanma ilkesini rafa
kaldırmak belli çevrelerde kural haline mi geldi?
Öte yandan, Gülay Hanım’ın birkaç ay öncesinden artık yazmaya
ve TV’de program yapmaya son verip emekli olmak ve keyif yapmak
istediğini biliyorum. Fakat ben bir okuru ve izleyicisi olarak
yazmaya ve konuşmaya devam etmesini ve Serhat Albayrak’ın teklifini
kabul etmesini çok isterim. Gülay Hanım’ın olmadığı bir Türk
medyası eksik kalacaktır.
CEMAAT VE GÜLAY
GÖKTÜRK
Bu arada 17-25’teki dik duruşu nedeniyle Gülay Göktürk’ten
intikam almayı kafaya koymuş paralel yapı gazeteleri de bir yalanı
yine piyasaya sürdüler. 17-25 Aralık’ın hemen öncesinde aynı
iddiayı yaymışlardı. Demişlerdi ki Tayyip Erdoğan, Gülay Göktürk’ün
Bugün gazetesinden kovulması için -hem de tam 17-25 Aralık
öncesinde- bunlara baskı yapmış. Bu kadar komik ve aptalca bir kara
propaganda olabilir mi? Zaten Gülay Hanım da o süreçte bu kara
propagandalara gülüp geçmiş ve paralel darbe teşebbüsüne karşı
demokrat duruşundan taviz vermemişti. Şimdi de birileri başka
amaçlar güdüyor. Hem o zamanki hem de şimdiki kara propagandaları
yapanlar Gülay Göktürk’ü tanımıyorlar. Gülay Hanım’ın her hal ve
şartta şahsi hisleriyle değil aklıyla ve vicdanıyla davranan gerçek
bir aydın olduğu gerçeğini bilmiyorlar.
GÜLAY GÖKTÜRK NEDEN KOVULDU?
Gülay Göktürk'ün 9 Ocak'ta kaleme aldığı ve kovulmasına sebep olan o yazı "Başkanlık bu pespayeliği de ‘düzeltir’ mi?" başlığını taşıyordu. Gülay Göktürk Etyen Mahçupyan ile Yiğit Bulut arasındaki 'faiz' tartışmasına dahil olarak Mahçupyan'a destek vermiş ve Bulut'un cevabı için 'pespayelik' ifadesini kullanmıştı.