Nagehan Alçı kaybetti çünkü...

Yalçın'ın yargılanmasını alkışlar, buna karşılık kendinin yargılanacak olmasını içine sindiremezsen....

Daha dün "ALKIŞLADIK" Nagehan Alçı'yı...
Çünkü Çölaşan ile ilgili yazdıkları kesin doğru, talebinde "mutlak" haklıydı...
Neden bu kadar eminiz yazdıklarının doğruluğundan, talebinin haklılığından?..
Çünkü Çölaşan'ın yazdıklarından hareketle en sonunda Yargı'yı göreve davet ediyor, şöyle diyordu:

"...... Hedef gösteren ve manipülasyon yapan yazıları ortada olan Emin Çölaşan'ın yaptığı yanına kar mı kalacak? Kimse kusura bakmasın... Ben bu konuda serinkanlı olamıyorum. Çölaşan'ın da Hrant'ın katliyle ilgili davada yargılanmasını istiyorum!"

Ama bugün "Kaybettin Nagehan Alçı" diyeceğiz...
Neden?..
Kendisine hakaret edildiğini, kişilik haklarına saldırı yapıldığını kanıtlamak için Yargıya başvuran Soner Yalçın için yazdıklarından ötürü...
Bir gün önce bir yazarın (haklı olarak) yargılanmasını isteyeceksin...
Ama o yazının dumanı tütmeden ve "alkışlanmışken" bu defa tutacak hakkını yargıda arayan ve hem de tutuklu olarak yargılanmayı bekleyen (henüz masum) bir başka "qazeteci"yi neden yargıya gittiği için eleştireceksin...
Hem de "çok ağır" eleştireceksin...
"Hakaret eder gibi" eleştireceksin...
İşte bu olmadı Nagehan Alçı...
İşte bu yüzden "kaybettin!"...
Çünkü Soner Yalçın'ın "nefret suçu işlediği, kitleleri kin ve düşmanlığa tahrik ettiği, maksatlı dezenformasyon ve ayrımcılık yaptığı, insanları hedef gösterip suça azmettirdiği, suç ve suçluyu övdüğü" iddiadan başka bir şey değil...
Bu iddianın doğru ya da yanlış olduğuna mahkeme karar verecek...
Tıpkı senin de Soner Yalçın'ın kişilik haklarına zarar verip vermediğinin mahkemede kanıtlanacak olması gibi...
Soner Yalçın'ın yargılanmasını alkışlar, buna karşılık kendinin yargılanacak olmasını içine sindiremezsen nerede kaldı senin "Hukuka Saygın" Nagehan kardeş!..