Nagehan Alçı için...

Altan Öymen ve Nazlı Ilıcak gibi medyanın iki duayeniyle aynı programın sürekli tartışmacısı olmak ise kariyerini daha da parlattı.

Biliyoruz ki birilerini çok kızdıracağız ama bizim işimiz birilerini kızdırmak pahasına doğruları yazmak...
Kaldı ki buradaki seçimlerimizde ne birilerini sevindirmek amacını güderiz ne de birilerini öfkelendirmek gibi bir hedefin peşinde koşarız...
Günün şartlarına uygun olan her türlü tercihi yapmaktan çekinmeyiz.
Bugün Nagehan Alçı'yı alkışlayacağız...
Henüz o kadar genç ki;
sanıyoruz Nazlı Ilıcak'ın köşe yazarlığına başladığı yaştan çok daha küçük yaştaydı AKŞAM'da başladığında da...
Kaldı ki Nazlı Ilıcak kocasının patron olduğu gazetede (Tercüman) başlamıştı Nagehan Alçı ise arkasında hiçbir güç yokken kaptı "Köşe Yazarı" ünvanını.
Derken bir anda "en çok okunan" yazarlar sıralamasında ön planda yer aldı.
Ve televizyon kanallarındaki cesaretli söylemleriyle de tebarüz etmeyi başardı.
Altan Öymen ve Nazlı Ilıcak gibi medyanın iki duayeniyle aynı programın sürekli tartışmacısı olmak ise kariyerini daha da parlattı.
Akşam'ın "yüksek maaş alanlara uyguladığı" tensikatta köşesi elinden alınanlardan biri de Nagehan Alçı idi...
Uzun süre köşesiz kaldı...
Ve sonunda Türkiye demokrasi tarihinin en saygın ve köklü medya kurumlarından biri olan Milliyet'te ve hem de Çetin Altan, Hasan Pulur, Güner Cıvaoğlu, Hasan Cemal, Melih Aşık gibi ustaların mesai arkadaşı oldu...
İlk yazısında işaret ettiği ve gerçekten liberal demokrat bir kişiliği yansıtan cümleleri ise adeta bir ön taahhütname gibiydi.
Kimileri Milliyet'te Taha Akyol'dan boşalan muhafazakâr demokrat liberal düşünce boşluğunu dolduracağını söylüyorlar ama Nagehan Alçı'yı "muhafazakâr" olarak tanımlamak; liberal demokrat kimliğini baskılamak gibi olacağından biz bu görüşlere itibar etmiyoruz...
Takipçisi olacağız elbette...
Ama önce alkışlayacağız...
Evet efendim...
ALKIŞLAR; Milliyet gibi bir saygınlık abidesinde sahip olduğu köşede "unutulmaz" yazarlar arşivine girmeyi başaran Nagehan Alçı için...