Nagehan Alçı günün yazarı...

Bin kere değil imkânımız olsa milyarlarca kere, eğer işe yarayacaksa her gün ve sadece “Tahammül” diye yazarız biliyor musunuz?..

Yani: “Sabır”…

Yani…

“Dayanma gücü”…

Neden?..

Çünkü…

Milletçe tek sorunumuz var: Tahammülsüzlük…

Ya da…

Hoşgörüyle tahammülü bir birine karıştırmak…

Eğer…

Birbirimize…

Ve…

Yaşanan bazı olumsuzluklara anında tepki koymak yerine sakin bir şekilde tahammül etmeyi becerebilsek…

Hz. Eyüp kadar değilse bile onun yüzde biri sabır sahibi olsak…

Ve…

“Tek pencere” kısırlığından kurtulup hayata (Tabii her yönüne… Siyaset, ekonomi, sosyoloji, sanat, spor v.s.) bakmak için çok sayıda pencere açabilsek…

“Sorun” diye saydıklarımıza gülüp geçecek ve hepsinin üstesinden kısa zamanda geleceğiz…

Ama yok, yok, yok…

Neden yok?..

Söyleyelim…

Nagehan Alçı bugünkü Milliyet’te “İnönü’yü çıkarmak değil, her yönüyle anlatmak gerek” başlığı altında yayımlanan makalesinde kısaca bir örnekle durum tespiti yapıyor ya…

İşte o tespitinde haklı olduğu için yok…

Diyor ki Alçı:

“(Milli Eğitimde) Değişim olmalı elbette ama bu değişimi yapacak kafa ne Kemalist ne muhafazakâr bir eğitim amaçlamalı. Bir uçtan diğer uca savrulmak eski hataların yerine yenilerinin yerleşmesine sebep olmaktan başka işe yaramaz.”

İşte bu…

Milli Eğitim meselâ…

Bir türlü rayına oturtulamıyor…

Çünkü…

Kemalistler bir yandan çekiyor…

İslâmcı Atatürk düşmanları diğer yandan…

Haliyle de oturmuyor arkadaş…

Yani…

Aslında…

Tahammüllü olmayı bir başarabilsek var ya…

Ne işsizlik sorunumuz kalacak…

Ne terör sorunumuz kalacak…

Ne ekonomik kriz sorunumuz kalacak…

Ne de…

“Anayasa değişirse dikta rejimi gelir” paranoyası yapılacak…

Uzattık ama n’apalım?..

Nagehan Alçı günün yazarı…