Nagehan Alçı Edeka'nın reklam filmini, Suriyeli düşmanlığı üzerinden değerlendirdi
Noel için yaptığı reklam filmiyle ırkçılığa karşı tavır alan Almanya’da Edeka Süpermarket zincirinin daha önceden de böyle adımlar attığını söyleyen Habertürk yazarı Nagehan Alçı, "2021 Nobel ödülü bu Alman market zincirine verilmeli." Alçı ayrıca buradan yol açıkarak Türkiye'deki Suriyelilere yönelik nefrete değindi.
Almanya’da Edeka Süpermarket zinciri yeni yıl için yaptığı reklam filminde yalnız yaşayan ve koronavirüse yakalanan bir Almana, hep tepkiyle yaklaştığı Türk komşularının yardım etmesine ilişkin bir reklam filmi çekti. Reklam filmi Almanya'da olduğu kadar Türkiye'de de ses getirdi.
Reklamı bugünkü köşesine taşıyan Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, firmanın daha önce de buna benzer bir girişimde bulunduğunu söyleyerek "2021 Nobel ödülü bu Alman market zincirine verilmeli" dedi:
SURİYELİLERDEN NEFRET ETMEMELİYİZ
Şu kapkaranlık 2020’nin son günlerinde hayata olan inancımı bir küçük klip yeniden yeşertti. 3 gündür dönüp dönüp Almanya’da Edeka Süpermarket zincirinin yaptığı son reklam filmini izliyorum. Medyada geniş şekilde yer aldı… Hem Show Haber hem Habertürk TV, bültenlerinde bu güzel reklamı defalarca döndürdü. Bu tavrıyla Ciner Medya Grubu kökeni ve inancı ne olursa olsun tüm insanları eşit değerde gördüğünü vurguladı. Bu insanlık felsefesinden ayrılmamamız lazım. Reklam filmindeki ırkçı ve huysuz Almanın biz Türklerden nefret ettiği gibi biz de Suriyeli kardeşlerimizden nefret etmemeliyiz. Onlara aynı ırkçı bakışla yaklaşmamalıyız.
...
2021'DE NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ BU ALMAN MARKET ZİNCİRİNE VERİLMELİ
Almanya’da Türk bir ailenin Kovid kapan yaşlı ve ırkçı bir Alman komşuya Noel sürprizi hazırlamasını anlatıyor reklam.
Türk aile de yaşlı Alman da aşırı klişe ama olsun, amaç çok doğru.
Zaten belki de bu amacı kuvvetli bir şekilde izleyene geçirebilmek için bu kadar klişe bir şekilde resmedilmiş Türk ve Alman imajı.
Edeka’nın Almanya’da Türklere ve Müslümanlara karşı artan ayrımcılığa dikkat çekmek ve temel insanlık değerlerini hatırlatmak için attığı bu adım ilk değil.
2017’de de yükselen ırkçılığı protesto etmek için reyonlarında sadece Alman ürünlerine yer vereceğini açıklamıştı firma.
Raflar boş kalmış ve ‘Bu raf çeşitlilik olmadan biraz sıkıcı’ afişleri asılmıştı.
Dünyanın birbirine bağlı olduğu, bunun da bir zafiyet değil, bir zenginliğe işaret ettiği herhalde daha güzel anlatılamazdı. Çok zekice bir reklamdı.
Kendi ayaklarının üzerinde durmak elbette önemlidir sevgili okurlar ama kendi ayaklarının üzerinde durarak başkaları ile ilişki halinde olmak, bir bütün olarak yaşamayı hedef koymak daha önemlidir.
Ülkelerin giderek içe kapandığı, farklılıklara bakışın olumsuza kaydığı, göçmenlerin adeta kriminalize edildiği, etnik milliyetçiliğin her yerde yükseldiği böyle bir zamanda hiçbir siyasetçinin veremediği kadar kuvvetli bir mesajı Almanya’daki bu süper market zinciri veriyor.