Mutlu Tönbekici'nin hatırına KIYAK

 Kıyak geçti, dedik çünkü Star Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç Ruhat Mengi’nin yazılarını okumuyor. Sadece Mutlu Tönbekici’nin hatırına bir iki defa okumuş. (Hatırlarsanız, Tömbekici ve Mengi geçenlerde köşelerinden kapışmışlar ve birbirlerine en olmadık lafları söylemişlerdi.)

Kekeç, Mengi’yi okumadığını şu cümlelerle anlatıyor:

‘’ Ruhat Mengi okuduğum yazarlar arasında değildir.Mutlu Tönbekici’nin hatırına bir iki yazısını okumuş, sukut-u hayale uğramıştım.

Bir de, Yaşar Nuri Öztürk’e meydan okuyan, kendisine sunulan ‘canlı yayın’ imkanına rağmen ortalardan toz olan Ahmet Coşkun adlı ağzı bozuk yazara giydirmelerine bakmıştım.…

Keyifli bulmam yazılarını.

Saygısızlık olarak addedilmesin ama, zeki de bulmam.

Bazen, televizyondaki programına tesadüf ediyorum. Ve sanıyorum Ruhat Mengi fikren, ruhen, mizacen, kalben ekranlardan gördüğümüz gibi biri...

Biraz sinirli, biraz tahammülsüz, çokça da ‘tarafgir’ biri...’’

Yazılarını beğenmediği yazarı Militan Laik Abla olarak tanımlayan Kekeç, Mengi’nin televizyon programı Her Açıdan’ı da yerden yere vuruyor:

‘’Nerden buluyorsa buluyor, ‘Her Açıdan’ adını verdiği programına, her hafta birbirinden müfrit, birbirinden militan konukları bulup çıkarıyor ve onlara solo yaptırıyor. İnsanın aklına, ‘Neden bu programın ismi ‘Bir Açıdan’ değil ki?’ demek geliyor.

Ruhat Mengi haklı olarak diyecek ki, ‘Karşıt düşüncedeki konuşmacıları da çağırıyoruz, ama onlar gelmiyor.’

Doğrudur.

Problem, karşıt düşüncedeki konuşmacı eksikliği değil...

Problem, Ruhat Mengi’nin moderatörlüğü...

Bir moderatör konuklarından rol çalıp daha müfrit, daha karşıt, daha militan bir görüntü veriyorsa, sırf kafasındaki doğruları onaylatmak için sorular soruyorsa, sık sık ‘teyit mekanizmasına’ başvuruyorsa, hoşlanmadığı sözler karşısında hırçınlaşıp zıvanadan çıkıyorsa, Türkiye Cumhuriyeti devleti babasının malıymış gibi davranıyorsa ve ‘öteki’ kavramlaştırmasını meşrulaştıracak yorumlar yapıyorsa, ortada ‘sorun’ var demektir...

Ruhat Mengi de, maalesef, ‘sorunlu’ bir moderatörlük sergiliyor..:’’

Diyerek Mengi’nin taraflılığını ve ön yargılılığını sorgulayan Kekeç yazısını bir tavsiye ile bitiriyor:

‘’Bana inanmıyorsa, keyifli bir anında otursun, ekrandan nasıl göründüğünü izlesin.

Kendisini ‘beğenmeye’ devam ediyorsa, sorun ‘kronikleşmiş’ demektir ki, ‘şifa’ dilemekten başka yapacağımız bir şey yok...’’