Mustafa Mutlu kaybetti çünkü...

Haşema giydiği için sitenin ortak havuzuna alınmayan bir kadını köşesinde genelleyerek aşağılayan, hakaretlere gark eden

"Hoşgörü" çocuklara, özürlülere, normal şartlar altında yaşamayanlara, hastalara, güçsüzlere gösterilir...
Genellikle "merhamet" ve "acıma" duygularıyla iç içedir...
"Tahammül" ise "iradidir, aklîdir"...
Bir tezgâhtarın, ukalâlık yapan bir müşteriye karşı gösterdiği şey "tahammül"dür, işi gereğidir..
Ama oradan oraya koşuşturan, gürültü yapan bir çocuğa karşı "hoşgörülüdür" ve o da yine işi gereğidir...
Yani...
Prof. Hayrettin Karaman'ın "tahammül ediyoruz" ifadesi son derecede aklîdir, iradidir...
Ama, Mersin Erdemli'de sitenin ortak mülkiyetindeki bir havuza "haşeması" ile girmek isteyen bir site sakini kadının, diğer site sakinleri tarafından engellenmesi "kabalıktır, yasa dışılıktır"...
Ve eğer "tahammül" etseydiler "insan-ı kâmil" oldukları, "hoşgörü" gösterseydiler hanımefendinin güçsüzlüğüyle alay ettikleri kabul edilmeliydi...
Vu bu yazdıklarımızdan hareketle...
Haşema giydiği için sitenin ortak havuzuna alınmayan bir kadını köşesinde genelleyerek aşağılayan, hakaretlere gark eden VATAN yazarlarından Mustafa Mutlu, "tahammülsüzlüğü nedeniyle" kaybetti...