Murat Yetkin'den çarpıcı Libya analizi: Rusya, Ortadoğu’dan sonra Akdeniz’de
Murat Yetkin, bugünkü köşesinde Libya'da ateşkes ile sonuçlanan süreci değerlendirdi. Yetkin'e göre, Türkiye ve Rusya'nın gücü karşılıklı olarak paylaşması, tıpkı Suriye'de olduğu gibi Libya'da da ateşkes sonucunu doğrudu.
Libya'da ateşkes sağlanırken Türkiye ve Rusya'nın bu süreçteki diplomatik girişimleri Suriye benzeri bir sonuç doğrudu.
Konuyu köşesine taşıyan Murat Yetkin, Türkiye ve Rusya'nın bu diplomatik başarısına değindi ve Rusya'nın Ortadoğu'dan sonra Akdeniz'de de etkisini artırdığını belirtti.
İşte Yetkin'in o yazısı:
Türkiye ve Rusya’nın 8 Ocak’ta yaptığı, 12 Ocak’ta ateşkes çağrısına son olarak Libya’nın Doğu ve batı komşuları Mısır ve Cezayir’in de destek vermesiyle Doğu Akdeniz’de savaş ihtimali yerini yerini Almanya’da yapılacak barış görüşmelerine bırakıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın riskli asker gönderme tehdidinin taşları yerinden oynatarak uzlaşma sonucu çıkmasında önemli payı olduğu görülürken Libya sahasında kazananlar ve kaybedenler tablosu da netleşmeye başladı. Kazanan-kaybeden görünümü önce üç saptama yapmak gerekiyor.
1 – Erdoğan’ın Libya’nın BM tarafından tanınan hükümetinin başı Feyiz El-Serrac ile 27 Kasım’da imzaladığı denizcilik anlaşmasından önce başkent Trablus‘un Halife Hafter liderliğindeki isyancıların eline geçmesi gün meselesiydi. 14 Aralık güvenlik anlaşması ve 2 Ocak’ta Meclis’ten geçen asker gönderme kararıyla dengeler değişti, Trablus devrilmekten kurtulan hükümetin kontrolünde kaldı.
2 – Tıpkı Suriye’de olduğu gibi, Türkiye’nin desteklediği güçlerin karşısında Rusya’nın desteklediği güçler vardı. Farkı, Suriye’de Rusya’nın BM tarafından tanınan Beşar Esad hükümetinin arkasındayken, Türkiye’nin isyancı güçleri destekliyor olmasındaydı. Ancak her iki durumda da -barış diyemesek dahi- çatışmasızlık Türkiye ve Rusya’nın anlaşmasıyla sağlandı.