Murat Bardakçı'dan Ece Üner'e destek: Ağzına sağlık!

Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Kim Kardashian'a "“Kardaşyan’ın kameralara göstermeye çok alışık olduğu, dolayısıyla hepimizin yakından tanıdığı büyük bir kaynağı var. Bu sözleri söylerken de, bu çıkışı yaparken de yine aynı kaynağını mı referans aldı acaba?” dyen Ece Üner'e destek geldi.

Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan çatışmaların ardından açıklama yapan ve "Türkiye uyarılmalı" diyen Kim Kardashian'a verdiği cevapla gündem olan Ece Üner'e bir destek de Habertürk yazarı Murat Bardakçı'dan geldi. 

Bardakçı, “Kardaşyan’ın kameralara göstermeye çok alışık olduğu, dolayısıyla hepimizin yakından tanıdığı büyük bir kaynağı var. Bu sözleri söylerken de, bu çıkışı yaparken de yine aynı kaynağını mı referans aldı acaba?" ifadelerini kullanan ve eleştirilerin hedefinde yer alan Ece Üner'e "ağzına sağlık" dedi.

İşte Murat Bardakçı'nın yazısı:

Ece Üner geçen gün Show TV’deki ana haberde Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmalardan bahsederken sözü “Türkiye’nin uyarılmasını” isteyen Kim Kardaşyan’a getirdi ve “Kardaşyan’ın kameralara göstermeye çok alışık olduğu, dolayısıyla hepimizin yakından tanıdığı büyük bir kaynağı var. Bu sözleri söylerken de, bu çıkışı yaparken de yine aynı kaynağını mı referans aldı acaba?” dedi.

Bu sözleri ettiği için şimdi birileri kalkmış, Ece’ye söylemediklerini bırakmıyorlar!

Ece’nin bahsettiği “kaynak” malûm: Kardaşyan’ın kürre-i muazzaması, yani vücudunun Türkçe’de “kıç”, “popo” ve en yaygın şekilde de “g….” denen kısmı!

Kim Kardaşyan’ın şöhretinin kaynağı zaten oyunculuğundan yahut entellektüel boyutundan falan değil, vücudunun o bölümünü sereserpe teşhir etmesidir; bugün dünyanın neresinde olursa olsun Kardaşyan’dan bahsedildiğinde akla hemen hatunun devâsâ malûm yeri gelir!

Açık söyleyeyim; Kardaşyanlar’ın sülâlece yeraldıkları ve Amerikan televizyonlarında senelerden buyana yayınlanan “Keeping up with the Kardashians” programlarını fırsat buldukça seyrettim, zira mükemmel bir kafa boşaltma vasıtası idi! Bir ara bu sülâlenin ne yapmak, ne söylemek, ne mesaj vermek istediğini anlayabilmeyi dert edindim fakat ne mümkün? Burunlarından robotumsu bir İngilizce konuşan birbirinden uçuk kızlar, tam bir “Hayganuş Hanım” misâli kızlarından beter bir ana, işi en nihayet cinsiyet değiştirip kadın olmaya götüren üşütük bir üvey baba, daha bir hayli tuhaflık, bütün bunların ortasında Kim Kardaşyan ve neticede gamsız, tasasız şekilde akıp giden dakikalar…

Yazının tamamı için tıklayın...