Murat Aksoy

Başbakan'ın, "Bitaraf olan bertaraf olur" fetvasına kurban gitti...

Murat Aksoy, Yeni Şafak'ın amigoluk yapmayan birkaç yazarından biriydi.
Pırıl pırıl parlıyordu.
Sadece Yeni Şafak'ın değil bütün medyamızın geleceklerinden biriydi...
Çünkü...
Düşünerek yazıyordu...
Çünkü...
İnanarak yazıyordu...
Çünkü...
Bilerek yazıyordu...
Çünkü hiçbir siyasi liderin koltuk altından bakmıyordu olaylara...
Ama...
Başbakan'ın, "Bitaraf olan bertaraf olur" fetvasına kurban gitti...
Fetva ile yayın yapan Yeni Şafak'ın o fetvaya uymaması mümkün müydü?..
Madem fetva vermişti Başbakan...
Herkes (Bütün İktidar medyası) o fetvaya uyacak; "Taraftar/Amigo/Yandaş" olacaktı...
Ve oldu da...
Mükemmel bir yazar daha kovuldu...
Neden?..
Muhalefet mi etti?..
Hayır...
Aksine...
Erdoğan'ın insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkesine sadakat gösterdiği; Kuvvetler Ayrılığı İlkesin'i sahiplendiği her zaman yanında yer aldı...
Ama...
Başbakan ve ekibinin bu ilkeleri ayaklar altına aldığında da sadece aklını, bilgisini, vicdanını değil; yüreğini de ortaya koydu ve gerçekleri yazdı...
Yani...
"Taraf" olsa da "Taraftar" olmayı içine sindiremedi..
"Taraf" olsa da "Taraftar" olmayı içine sindiremeyişi "Bitaraflık" olarak kabul edildi ve "Bertaraf" edildi...
Lütfen bir tarafa not edin ey güzel insanlar...
Çok uzun sürmeyecek olan bu süreçten sonra; bugün Murat'ı bertaraf edenler ayağına kadar gidip, "gel artık" diyecekler...
"Biz sana çok haksızlık ettik ama o zaman dönem baskı dönemiydi... Bize de çok baskı yapılınca seni kovmak zorunda kaldık" deyip özür dileyecekler...
Takma kafanı Murat...
Bugün kaybetmiş gibi görünüyorsun belki ama...
Kısa vdede yine sen kazanakcasın...
Seni bu kısa ayrılık yolculuğuna çıkarken alkışlarımla uğurluyorum...