Muhtar, hafızasının ihanetine uğradı…
Dikkat Reha dikkat!.. Bütün unutkanlıklar önce orada başlar sonra aşağıya doğru iner...
GAZETECİLER.COM
Reha
Muhtar da Özkök’ün
emekliliğini yazanlardan biri…
Her zaman
olduğu gibi kendinden örnekler vererek bu ayrılığın “önemini”
anlatmış…
Yazılarından
birine “HİÇBİRİMİZ ANAMIZIN KARNINDAN GENEL YAYIN YÖNETMENİ
DOĞMADIK...” diyerek başlamış ve şöyle devam
etmiş…
Sevgili Reha
kardeş, ya
yaşlanmış...
Ya da alkolün etkilediği beyni kendisine ihanet
etmiş...
"Hafıza" isimli arşivden yanlış bilgi göndermiş parmak
uçlarına çünkü...
Yazdıklarına bakılırsa Türkiye’de
ilk “Özel TV” yayıncılığı 1985 yılında
başlamış...
Oysa hepimiz biliyoruz ki ilk özel TV yayını 1990
yılında yapıldı…
O TV’nin adı da Show değil, İnter STAR TV
idi…
Uzan – Özal ortaklığında
kurulmuştu…
Almanya’dan
yayın yapıyordu…
Yani...
Sevgili ve sevimli Reha kardeş henüz
kurulmamış Show TV’de tam 7 sene görev yaptıktan sonra ayrıldığını
yazıyor…
Dikkat Reha
dikkat!..
Bütün unutkanlıklar önce orada başlar sonra
aşağıya doğru iner...
A.B.O.
|
30 Haziran 1992 günü benim Show Haber
Genel Yayın Yönetmenliği’ndeki son günümdü...
Günlerden Pazar’dı...
Hafta
sonları haber bültenini Hamit Özsaraç’a
sunduruyorduk...
Ben
normalde televizyona gitmezdim...
O gün
öğleden sonra televizyona gittim...
Yönetmen ve haber müdürü arkadaşları odaya
çağırdım kısa bir toplantı için...
Hepsi
geldiler, birazdan son bültenimizi yapacak ve veda edecektik Show
TV’ye...
***
“Hamit her zamanki gibi haberi sunsun” dedim
arkadaşlara...
“Ben
haber bülteninin sonunda konuk olarak çıkayım ve 3 dakika içinde
Show TV izleyicisine veda edeyim...”
7 yıldır Show Haber’in Genel Yayın
Yönetmeni’ydim...
7 yıl
boyunca her gün, her ay, her yıl birinci olmuştu
bülten...
“3-5
dakikalık bir veda hakkım var... Hepsi budur...” dedim
içimden...
Hiç
uzatmaya, duygu sömürüsü yapmaya, kendini vazgeçilmez göstermeye,
afraya ve tafraya gerek yoktu...
Alt
yazı geçmeye başlayınca, kanalın tepe noktalarında bir hareketlenme
olmuş...
“Ne
söyleyecek acaba?..” diye meraklananlar olmuş...
Oysa
hiçbir şey söylemeyecektim:
“Beni
ve arkadaşlarımı 7 yıl birinci yapan sizlere teşekkür ederiz...
Show TV yeni arkadaşlarla yayınlarına aynı güçle devam edecek...
Bizler de sizlerle burada veda edeceğiz, başka yerde görüşmek
dileğiyle...”
Meali
buydu...
***
Böyle
dedim ve genel yayın yönetmenliğini bıraktım...
Hayat
insanları genel yayın yönetmeni olsunlar diye
yaratmaz...
Hiçbirimiz anamızın karnından genel yayın
yönetmeni olalım, sonra da ömür boyu genel yayın yönetmeni olarak
kalalım diye doğmuyoruz...
Sıfatlar insanı yüceltmez...
Yarattıkları, ürettikleri ve insanlığa yaptığı
katkıları onu değerli kılar...
İnsanı değerli kılan şeyin, kendi iç huzuru,
hayata ve çevresine verdiği huzur, insanlara ve evrene yaydığı
pozitif aura olduğunu anladığımda, yaşamın doruklarını keşfetmeye
başlamıştım...
Elbet
insanları yönetmek, şirketleri idare etmek, holdingleri ilk yüz
sıralamasında zirvelere götürmek insan hayatında önemli
başarılardır...
Ama
hayat “bu görevle özdeşleştirilmeyecek kadar zengin bir
tecrübedir...”