Muhalefet boşluğunu yazarlar doldurabilir mi?
Gazete köşeleri kamuoyunu aydınlatıp yönlendirmekten öteye, birer siyaset merkezi haline geldiler, oysa, medyanın böyle bir gücü olmadığı defalarca kanıtlanmıştı...
GAZETECİLER.COM -
"Oktay Ekşi'nin Hürriyet'in başyazarlığından istifa etmesinin böyle
geniş yankılanmalara neden olması, Türk siyasetindeki boşluğun da
sonucudur. Muhalefetin zayıflığı ve iktidardaki AK Parti'ye ciddi
bir alternatifin bulunmaması, kitleleri köşe yazarlarını birer
siyasi parti sözcüsü veya birer siyasi lider biçiminde görmeye
yönlendirmiştir."
Bu satırların yazarı Sabah gazetesi
başyazarı Mehmet Barlas. Barlas, muhalefet
partileri kendilerinden beklenen, alternatif çözümler üretme
görevini yerine getirmediği için her köşe yazarının kendince
çözümlerini okurlarına sunduğunu anlattı.
Barlas yazısını şöyle sürdürdü:
"MEDYANIN BÖYLE BİR GÜCÜ
YOK!"
"Sonuçta gazete köşeleri kamuoyunu aydınlatıp
yönlendirmekten öteye, birer siyaset merkezi haline gelmişlerdir.
Oysa, yazılı basının ve genel olarak medyanın böyle bir gücü
olmadığı defalarca kanıtlanmıştır.
Kendilerini "Merkez Medya" olarak niteleyen büyük tirajlı
gazetelerin ve yüksek reytingli televizyon kanallarının neredeyse
ortak yayınlarına rağmen, 28 Şubat post-modern darbesi tarafından
oluşturulmak istenen siyaset modelini toplum reddetmiştir.
Aynı medyanın muhalefetine ve ağır eleştirilerine rağmen, AK Parti
son sekiz yıldaki her oylamadan galip olarak
çıkmıştır."
"ARAŞTIRMACI
GAZETECİLİK RAFA KALKTI"
"Araştırıcı gazetecilik" bu konuda rafa kaldırılmıştır. Bir
başka mesele de, kendilerini muhalif olarak sunan köşelerin
sahipleri de, ülkedeki muhalefetin zayıflığının farkındadırlar. Bu
nedenle yargıyı ya da askeri "Gerçek ve etkili muhalefet" olarak
sunmak alışkanlığını da sürdürmektedirler.
AK Parti'nin seçimde kaybetmesinden ziyade kapatılmasına bel
bağlayanların sayısı az değildir.
Bu gerçeklere rağmen gazete köşe yazarlarının kamuoyunun bir
kesiminde birer siyaset odağı olarak görülmeleri alışkanlığı
sürmektedir.
Oktay Ekşi olayının ardından kopan fırtınanın çapının büyüklüğü, bu
olguya dayanmaktadır."
Mehmet Barlas'ın yazısının tamamını
okuyabilirsiniz.