Muhabir - Köşe yazarı geri mi dönüyor?
İnşallah “fikri takip” yapar ve bugünkü makalesinin sonuçlarından okurlarını da haberdar eder…
Galiba“doğrusu
bu”...
“Muhabir – Köşe
Yazarı” yani...
“Ahkâm”
kesen değil, “haber peşinde”
koşup onu, sahip olduğu bilgi zenginliği ile derinleştiren, okuru
gerçekten bilgilendiren...
Gazete
HT’de; Nihal Bengisu
Karaca, Balçiçek Pamir, Umur Talu, Yaşar Nuri Öztürk, Murat
Bardakçı, Muharrem Sarıkaya ve Yavuz
Semerci sahip oldukları bilgilerini okurları ile
paylaşıyorlar…
Diğer gazetelerimizde ne yazık ki
bu kadar çok isim sayamıyoruz...
Nihal
Bengisu Karaca bugün daha da öte
gitmiş…
“Kanayan
bir yara”yı yetkililerin
gözlerinin içine sokmuş adeta…
Keşke bir de iğne sokup
patlatsaymış…
Hoş, iğne sokmaktan beter olmuş
ama bakalım etkili olacak mı?..
İnşallah “fikri
takip” yapar ve bugünkü makalesinin sonuçlarından
okurlarını da haberdar eder…
Bakın ne
yazmış Nihal
Hanım…
Nikâh
kıyarken anasının nikâhını
istemek
ÜLKEMİZ bir tuhaf, hem
kadın-erkek evlenmemiş insanın burnundan (itil fitil getiriliyor,
onlara yetersiz insan, eksik yaratık, hatta ahlaki bakımdan
"şaibeli bir varlık" muamelesi yapılıyor, hem de "Hmmm,
evleniyorsun demek. Bak sen! Para çok herhalde!" denilerek her
türden soyguna müstahak kabul ediliyor.
Bu arada bir okurum
canhıraş isyan ediyor:
"Zaten iki kuruşu zor
denkleştiriyoruz, üzerine bir de belediyelere haraç gibi nikâh
bedeli ödüyoruz." Sahiden muhafazakâr bir toplumuz, iktidarda
muhafazakâr demokrat bir parti var, Batılılaşma ve getirdiği hayat
tarzından şikâyetçi kanaat sahiplerimiz gece gündüz gençleri kerih
görülen yollara sapmamalarını ve mütevazı koşullarla da olsa
evlenmeleri gerektiği yolunda uyarıyor ama belediyelerimiz aynı
fikirde değiller sanırım. Zira nikah bedelleri pek de teşvik edici
değil.
Şişli Belediyesi'nde
hafta sonu nikâh bedeli 175 TL. Küçükçekmece'de cüzdan ücreti hariç
125 TL. isteniyor. Beşiktaş Belediyesi cüzdan ücreti dahil 150 TL
ile iktifa ediyor. Sarıyer ise sadece 55 TL alıyor. Ama sıkı durun,
Üsküdar Belediyesi'nde bu ücret 445 TL'ye çıkıyor, Kadıköy
Belediyesi'nde 450 TL.
Ümraniye Belediyesi
ise 400 TL'yi almazsa nikâh filan
kıymıyor.
Ülkemizde bekâr bir
işçinin asgari ücreti net 546,48 TL. Elektrik mühendisi, mimar ya
da öğretim görevlisi olarak hayatını sürdüren orta gelir grubuna
mensup insanların aylık gelirleri bile yalnızca bin 500- 2 bin TL.
civarında seyretmekte. Nikah süresi 10
dakika.
Bu durumda bazı
belediyeler nikah kıymak için anasının nikahını isliyor desek
yalancı çıkar mıyız?
MEMLEKETİMDEN DÜĞÜN
MANZARALARI
Bütün yaz o düğün
senin bu düğün benim şeklinde geçti, akrabalar, arkadaşlar
derken...
Bazı gözlemler yapma
imkânı buldum.
"Neden bütün düğünler
hâlâ yazın yapılıyor?" diye düşünürdüm ve bu yıl katıldığım on bir
adet düğün sayesinde gereken cevabı buldum. Meğer sebep, gelinlere
getirilen kıyafet yönetmeliği imiş. Gerdan-omuz dekoltesi olmayan,
kısa-yarım ya da uzun kollu gelinlikler yasaklanmış! Ben
kaçırmışım. Gelinler üşümesinmiş. "Dekolte gelinlik zorunluluğunum
tezahürleri, muhafazakâr kişilerin evlilik merasimlerinin de
vazgeçilmezi olmuş durumda. Aile büyükleri, yakın çevre bu işe
bozuluyor olsa da. Görünmez yasalarla mücadele etmek görünür
yasalarla mücadele etmekten daha zor olduğu için ses çıkaramayıp
hüzünlerini kalplerine gömüyorlar. Zaten, yaşlı oldukları için
kimse onları takmıyor, sadece "muhafaza"
ediliyorlar
Muhafazakâr kesimin
genç, yeni evli çiftleri arasındaki boşanmalar artarken, sol
kesimin -bildiğin sosyalist- 40'ına dayanmış kesiminde evlenme
oranının arttığı görülüyor.
Bu arkadaşlarımdan
birinin davetiyesinde epeyce mahcup ifadeler gördüm, içimden bu
mahcubiyeti değerlendirerek nikâhı basmak ve "Durun siz
evlenemezsiniz" demek ya da düğüm gidip "Evlilik, kapitalizmin en
yaman sömürü biçimidir" şeklinde bir pankart açmak geldi, kendimi
tuttum
¦ Katıldığım
düğünlerin hiçbirinde kolbastı yapma cüretini gösteren bir
babayiğit çıkmadı, canlı kolbastı izleme hevesim kursağımda
kaldı.
¦ Yazar çizer
ünlülerimizin düğünlerinde demokratik açılım teması dikkat çekti.
Yüzleşme Derneği üyesı. "Alevilerin Kemalizmle İmtihanı" isimli
muhteşem kitabın yazarı Cafer Solgun'un düğünü. Kürtlerin,
Alevilerin ve dindarların Rojin'in şarkıları eşliğinde mest
olduğu "farklılıklarımız zenginliğimizdir'' etkinliği gibiydi.
Taraf yazarı Yıldıray Oğur'un düğününde Klasik Türk Sanat Müziğini
Lorke'lerin Caney'lerin havada uçuşması
izledi.
Yeni kanalındı "Kafa
Dengi" adında .eni hır programa başlayan Yeni Aktüel yazarı
Selahattin Yusuf'un düğününe ise demokratik hakkını kullanarak
talk-sahw açılımı yapan nikâh memuru damgasını vurdu. Nikâh şahidi
Akif Beki olunca bu durum, "Nikâh memuru TV 24'te program yapmak
istiyor" gjbi durumlara neden oldu.
Bütün çiftlen?
mutluluklar dilerim umarım bu evlilikler "Sorunlarımızı konuşarak
çözebiliriz" gibi ne idiğü belirsiz şeyler üzerine değil. "Kanepe
senin kumanda benim", "Yine mi makarna?", "Yorganı
çekmişsin.
sabaha kadar dondum",
"Çocuk nerede sahi?" gibi sağlam temeller üzerine kuruluyordur.
Zira aile müessesesi başka türlü ayakta
kalmaz.