Mübarek günde arayıp çocuk gibi azarlamaya kalktı
Fikri Akyüz'ü gece yarısı arıyor... "Ben seni" diyor, Akyüz yanıt veriyor, öyle olunca pat suratına telefon kapatılıyor.
hadi.ozisik@internethaber.com
Fikri Akyüz'le 12 yıla yakın geçmişimiz var. Dostluğumuzda, küslüklere yer yok. Onu en ağır şekilde eleştiren benim, buna rağmen saygısından zerre kadar bir şey kaybetmedi.
Tezcanlıdır Fikri... İçi içine sığmaz.. Kafasına koyduğunu yapar... Yapamazsa, ya da ona o fırsat verilmezse, parlayabiliyor kimi zaman.
Kendisine söylediklerimi burada da bir kez daha tekrarlayacağım. Yeni Şafak'tan ayrılması yanlıştı. Takvim'de yazarken sabredemedi, gelecek vaad eden bir kalem olduğunu farkedemedi, kendisine sunulan bir imkanı elinin tersiyle itti ve Takvim'deki yazılarına son verdi.
Bu da yanlıştı!
Haber7'de yazdı bir süre.
Ama ne yazma!
Şimdi kendisinin de pişmanlık duyduğu o yazısıyla muhafazar kesimle ipleri tamamen kopardı. Kopardı ama, kalleşlik yapmadı, arkadan konuşmadı, kimseyi satmadı. Dobra dobra ne varsa, herkesin yüzüne söyledi.
Bazıları gibi, patronlara yaltaklanmadı. Bazıları gibi dününü unutup, geleceği üzerine yazılar döşenmedi. Bazıları gibi yediği çanağa bıçak saplamadı!
***
En son görüşmemizde, Serhat Albayrak'ın kendisine yeni bir kapı açtığını, Aktüel'de yazmaya başladığını söylemişti.
İki gün önce de, aynı Serhat Albayrak'ın suratına telefon kapattığını yazıyordu Rotahaber'deki köşesinde.
Hem de Kandil gecesinde!
***
Serhat Albayrak kısa dönem benim de patronluğumu yaptı Star'da.
Diyaloğu sever.
Gece yarısı yazarını aramaktan çekinmez.
Kibar bir insandır!
"Kibirli mi?" derseniz...
"Hayır" diyemem!
"Ben" demeyi sever!
***
Öyle olmasaydı, Aktüel'in genel yayın yönetmeni varken, Serhat Albayrak Fikri Akyüz'ü aramazdı.
Serhat Bey, Fikri'ye en zor gününde sahip çıktığı için, arayıp fırça atma hakkını kendinde buluyor!
Hem seviyor, hem de dövüyor başka deyişle!
-Ben seni...
-...?
Fikri cevap verince de...
Pat...
Telefon yüzüne kapanıyor Fikri'nin...
***
Fikri Akyüz de, gereğini yaptı tabii...
"Sevdin diye her daim dövmeye hakkın yok" dedi ve Aktüel'deki yazılarına son verdi.
Keşke böyle olmasaydı!
Keşke, avukatlık mesleğini askıya alıp, gazetecilik mesleğine sığınan Fikri bir kez daha kör bir kuyuya atılmasaydı. Keşke Serhat Bey, içinde bulunduğu güç sarhoşluğundan sıyrılıp, kısa bir süre önce sahip çıktığı Fikri'yi çocuk gibi azarlamasaydı.
Fikri, bunları hakketmiyor çünkü!
Fikri Akyüz'le 12 yıla yakın geçmişimiz var. Dostluğumuzda, küslüklere yer yok. Onu en ağır şekilde eleştiren benim, buna rağmen saygısından zerre kadar bir şey kaybetmedi.
Tezcanlıdır Fikri... İçi içine sığmaz.. Kafasına koyduğunu yapar... Yapamazsa, ya da ona o fırsat verilmezse, parlayabiliyor kimi zaman.
Kendisine söylediklerimi burada da bir kez daha tekrarlayacağım. Yeni Şafak'tan ayrılması yanlıştı. Takvim'de yazarken sabredemedi, gelecek vaad eden bir kalem olduğunu farkedemedi, kendisine sunulan bir imkanı elinin tersiyle itti ve Takvim'deki yazılarına son verdi.
Bu da yanlıştı!
Haber7'de yazdı bir süre.
Ama ne yazma!
Şimdi kendisinin de pişmanlık duyduğu o yazısıyla muhafazar kesimle ipleri tamamen kopardı. Kopardı ama, kalleşlik yapmadı, arkadan konuşmadı, kimseyi satmadı. Dobra dobra ne varsa, herkesin yüzüne söyledi.
Bazıları gibi, patronlara yaltaklanmadı. Bazıları gibi dününü unutup, geleceği üzerine yazılar döşenmedi. Bazıları gibi yediği çanağa bıçak saplamadı!
***
En son görüşmemizde, Serhat Albayrak'ın kendisine yeni bir kapı açtığını, Aktüel'de yazmaya başladığını söylemişti.
İki gün önce de, aynı Serhat Albayrak'ın suratına telefon kapattığını yazıyordu Rotahaber'deki köşesinde.
Hem de Kandil gecesinde!
***
Serhat Albayrak kısa dönem benim de patronluğumu yaptı Star'da.
Diyaloğu sever.
Gece yarısı yazarını aramaktan çekinmez.
Kibar bir insandır!
"Kibirli mi?" derseniz...
"Hayır" diyemem!
"Ben" demeyi sever!
***
Öyle olmasaydı, Aktüel'in genel yayın yönetmeni varken, Serhat Albayrak Fikri Akyüz'ü aramazdı.
Serhat Bey, Fikri'ye en zor gününde sahip çıktığı için, arayıp fırça atma hakkını kendinde buluyor!
Hem seviyor, hem de dövüyor başka deyişle!
-Ben seni...
-...?
Fikri cevap verince de...
Pat...
Telefon yüzüne kapanıyor Fikri'nin...
***
Fikri Akyüz de, gereğini yaptı tabii...
"Sevdin diye her daim dövmeye hakkın yok" dedi ve Aktüel'deki yazılarına son verdi.
Keşke böyle olmasaydı!
Keşke, avukatlık mesleğini askıya alıp, gazetecilik mesleğine sığınan Fikri bir kez daha kör bir kuyuya atılmasaydı. Keşke Serhat Bey, içinde bulunduğu güç sarhoşluğundan sıyrılıp, kısa bir süre önce sahip çıktığı Fikri'yi çocuk gibi azarlamasaydı.
Fikri, bunları hakketmiyor çünkü!