Mizah dergileri gerçekten tarafsız mı?

Karikatürler nedeniyle mizah dergilerine verilen cezalar gündeme taşınmışken şimdi bu soruya cevap vermemiz gerekiyor.



Ceketini ilikleyen bir adam figürü hakaret içeriyor olabilir mi?

Penguen çizerlerine verilen ceza bu çizime dayanıyordu. Davanın ardından sosyal medyada bizzat Erdoğan'ın ceketini iliklerken çekilen fotoğrafları yayınlandı ve onun da ceketini aynı el hareketiyle iliklediği görüldü. 

Ancak tartışmada, çizerlerin hakaret etme amacını taşıyıp taşımadığından çok daha önemli bir detayı atlıyoruz. 

Siyasetçiler artık mizah dergilerine, "mizah" olarak bakmıyorlar.

Tabi ki, hiçbir siyasetçi  masumca yapılan bir espiriye karşı savaş açıp da kendince bir eleştiri yapmak isteyen bir sanatçıyı hapislerde çürüterek kendini toplum ve tarih önünde vicdansız bir siyasetçiymiş gibi göstermek istemez.

Ama dediğimiz gibi, mizah dergileri siyasetçilerimizin gözünde artık sadece mizah dergileri değiller.

Aksine, mizah dergilerini Türkiye'de siyasi hayatı düzenlemek isteyen güçlerin tetikçileri olarak görüyorlar. 

Peki haksızlar mı?

Dünyada artık darbeler, ordular yoluyla değil, sokağa akan gençler vasıtasıyla yapılıyor.

Sadece birkaç ay içinde, bütün bir Kuzey Afrika'da, batının menfaatlerine göre hareket etmeyen yönetimleri gençleri sokağa dökerek indirmediler mi?

Türkiye'de basit bir çevreci protestonun, ülkedeki yönetimin düşürülmesini talep eden gençlerin isyan hareketine dönüşmesi bir rastlantı mıydı?

Aynı günlerde Ukrayna'da, gençler sokağa dökülüp polisle çatışırken roma askerleri gibi giyinip, teatral kurgular yapıp, sosyal medyadan "bakın ne kadar komik şeyler yapıyoruz," alt başlığı ile mizahi fotoğraflar paylaşarak, milyonlarca genci sokağa ve isyana davet etmediler mi?

Ukrayna'da, gençlerin başlattığı hareket, son anda nereden çıktığı belli olmayan bazı karanlık silahlı adamların müdahalesiyle sadece birkaç saat içinde resmen bir darbeye dönüşmedi mi?

Gençler nereden geldiği belli olmayan bu destekle kazandıkları zaferleri sadece birkaç gün kutlayabildiler. Ukrayna sokakları o günden bu yana hiç de mizahi olmayan kanlı bir savaşa sahne oluyor. Yabancı paralı askerler baştan aşağı zırh ve silahla donanmış şekilde Ukrayna sokaklarında karşılıklı savaşıyorlar. Üzerinde bayrak ve işaret olmayan "kimliği belirsiz" Rus tankları Ukrayna şehirlerini bombalıyor. Şimdi gelin buna gülün, hadi!

Tüm dünyanın fark ettiği üzere artık devletleri ele geçirmek, darbe yaparak kendi adamlarını başa getirmek isteyen batı güçlerinin en büyük silahı gençler... Onları sokağa dökmek için de kullanılan en etkili silah, mizah.

Sosyal medyadan veya mizah dergileri üzerinden ulaştığınız gençleri romantik söylemlerle sokağa döktükten sonra ülkenin güvenlik güçlerini haftalarca süren eylemlerle yoruyorsunuz. Sonra tetikte bekleyen yabancı istihbarat ajanları birkaç el ateş edip ortamı iyice gerip darbenin son hamlesini başlatıyorlar. Yorgun düşmüş güvenlik güçleri bu son tepkiye cevap veremeyip kaçınca, ülkenin yönetimi de düşmüş oluyor. 

Bu atmosfer içinde siyasetçilerimiz artık mizah dergilerini sadecemasum mizah dergileri olara göremiyorlar. Aksine onları siyasi rakiplerinin tekikçileri olarak değerlendiriyorlar.

Haliyle, en ufak bir eleştiri, en ufak alaycı bir yorum bile sert tepki görüyor. 

Kaldı ki, biz okurlar da artık mizah dergilerinin tarafsız eleştirmenler olduğuan artık inanamıyoruz. 

Gezi olaylarında ve dünyadaki gençlik isyanları sonrasında, gençlerin ne kadar etkili bir darbe silahı olduğunu fark eden siyasetçilerin, kendi mizah dergilerini yaratmaya kalkıştıklarını biliyoruz. Bunu inkar edebilir misiniz?

Mizah bu kadar güçlü ve etkili bir silah olarak kabul edliyorken, piyasadaki mevcut mizah dergilerinin de, muhalif siyasi gruplardan destek almadığına, palazlanmadıklarına nasıl inanabiliriz. 

Tarafsız olduklarını iddia eden mizahçılar, tüm siyasetçileri ve tüm siyasi hareketleri eleştirecek ürünler ortaya koymuş olsalar, haklı olduklarını söyleyebileceğiz. Ancak CHP'nin başkanı hiçbir şekilde karikatür konusu olmazken, Gülen Cemaati hiçbir biçimde karikatürlerde alaya alınmazken, "tarafsız" mizahçılarımızın sadece AK Parti cephesine yüklenmesi, inandırıcılıklarını yok ediyor. 

Dolayısıyla mizah dergileri siyasetçilerimizin gözünde artık siyasi rakipleri tarafından finanse edilen tetik mekanizmaları olarak görülüyor ve bu düzlemde tepki alıyorlar.

Şimdi mizahçılar bir karikatür nedeniyle ceza aldıkları için davacı siyasetçileri hoşgörüsüzlükle suçluyoruz ancak aynı siyasetçilerin, yani AK Parti cephesinin geçmişte Penguen'i linçten kurtarmak için nasıl taklalar attıklarını unutuyoruz.

Aşırı dincilerin, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'ya yaptıklarını biliyorsunuz. Penguen'in vakt-i zamanında yayınladığı bir karikatür nedeniyle benzer bir sonla karşılaşmaması için AK Parti'nin devreye girip, Penguen'e düzenlenen küçük çaplı saldırıların provokatif bir habere dönüşmemesi ve derginin kitlesel bir linçe hedef olmaması için büyük çaba sarf ettiğini ise kimse bilmiyor.

Artık mizah dergilerini, geçmişteki romantik söylemlerle okuma alışkanlığımızı bir kenara bırakmamız lazım. Mizah sayesinde yabancı güçler tüm dünyada ele geçirmek istedikleri ülkelerin sokaklarına savaş, ölüm ve yıkım taşıyorlar.

Bizim mizahçılarımız da bu konuda dikkatli ve sorumlu hareket etmezlerse, sokaklara çıkıp "görüyor musun bak, hükumeti devirdik, biz süperiz yaa," kafasıyla yaşayan ergenleri sokağa dökmek isteyen güçlerin oyuncağı olmaktan öteye geçemeyecekler. 

Mizahçılarımız tarafsızlıklarını ispat ettikleri takdirde şikayet ettikleri bu baskılardan mutlaka kurtulacaklardır.


Oktay İhsan /