MİT Başkanı Hakan Fidan da bizleri gazeteciden saymadı!
O toplantıda, İnternet Medyası'nın bir tek temsilcisini gördünüz mü?
İlker Başbuğ'un tutuklanması gösterdi ki, İnternet Medyası'nın gücü artık tartışılamaz. O gece bir kez daha tık rekoru kırdı haber siteleri. Anında haberciliğin en güzel örneklerini sergiledik. İnternet denilince elbette sosyal medyayı da unutmamak lazım.
Twitter'daki bilgi akışı, haber siteleri arasındaki kıyasıya yarış, yazılı basının canına ot tıkıyor adeta. Birgün sonraya hazırlanan gazete genel yayın yönetmenleri için oldukça can sıkıcı bir durum bu. Nitekim, taşra baskılarına Başbuğ'un tutuklanma haberi yetişmedi. Bir çok yazar, Başbuğ'un savcıya verdiği ifadeye takılıp kaldı!
Nazlı Ilıcak'ın yazı başlığı bunun en somut örneğiydi:
-Başbuğ'un savcıya verdiği ifade!
***
Bu kadar belirgin olan büyük gücü görmemek, yok saymak mümkün mü?
Şaşıracaksınız ama...
Mümkün!
Türkiye'de mümkün!
MİT Başkanı Hakan Fidan, çok çok önemli bir konuda medya mensuplarıyla görüştü geçen hafta öyle değil mi? O toplantıda, İnternet Medyası'nın bir tek temsilcisini gördünüz mü?
Hayır!
Peki...
Fidan ve arkadaşları İnternet Medyası'nın varlığından bihaber mi? MİT Başkanı'nın o toplantıda, İnternet'in önemini anlatan konuşmasını duymasak bihaber diyeceğiz. Şaşırtıcı olan, Fidan'ın kendi kurumu içinde, İnternet'le ilgili bir daire oluşturmuş olmasıdır.
İnternet Medyası'nın önemini, gücünü ayrıntılı bir şekilde meslektaşlarımıza anlatıyor Hakan Fidan. Bize değil, o da gazeteciden saymıyor bizi!
Canı sağolsun!
Elbet bizim de yasamız çıkacak birgün!
Biz davet alsak da almasak da, mesleğimizi layıkıyla yapıyoruz. Zira, MİT'teki toplantıya katılmamamıza rağmen, içeride olup bitenleri, kimin ne konuştuğunu yine herkesten önce biz yazdık!
Hakan Fidan da, kimin dışarıda ne konuştuğunu ve içerideki toplantının sitelere nasıl yansıdığını bir gün beklemeksizin, yine haber sitelerinde okudu!
Demem o ki, her şartta en hızlı gazeteciliği yine biz yapıyoruz!
Gazteci sayılmasak da!
***
Gazeteci sayılabilmemiz için sayılı günler kalmıştı.
24 şehit, deprem, Uludere ve bütçe görüşmeleri arasında kaynadık gitti. "Ben Ankara'ya gidip, sözünü unutan politikacılardan olmayacağım" diyen ve bunun gereğini yapan Bakan Arınç, geçen sene müjdeyi vermişti:
-Yeni yıla yetiştirmeye çalışıyoruz!
O gün bugündür ses seda çıkmadı bizim yasadan!
En son bilgi, yasanın Bakanlar Kurulu'na açılacağı yönündeydi.
O da olmadı!
Bekliyoruz!
Twitter'daki bilgi akışı, haber siteleri arasındaki kıyasıya yarış, yazılı basının canına ot tıkıyor adeta. Birgün sonraya hazırlanan gazete genel yayın yönetmenleri için oldukça can sıkıcı bir durum bu. Nitekim, taşra baskılarına Başbuğ'un tutuklanma haberi yetişmedi. Bir çok yazar, Başbuğ'un savcıya verdiği ifadeye takılıp kaldı!
Nazlı Ilıcak'ın yazı başlığı bunun en somut örneğiydi:
-Başbuğ'un savcıya verdiği ifade!
***
Bu kadar belirgin olan büyük gücü görmemek, yok saymak mümkün mü?
Şaşıracaksınız ama...
Mümkün!
Türkiye'de mümkün!
MİT Başkanı Hakan Fidan, çok çok önemli bir konuda medya mensuplarıyla görüştü geçen hafta öyle değil mi? O toplantıda, İnternet Medyası'nın bir tek temsilcisini gördünüz mü?
Hayır!
Peki...
Fidan ve arkadaşları İnternet Medyası'nın varlığından bihaber mi? MİT Başkanı'nın o toplantıda, İnternet'in önemini anlatan konuşmasını duymasak bihaber diyeceğiz. Şaşırtıcı olan, Fidan'ın kendi kurumu içinde, İnternet'le ilgili bir daire oluşturmuş olmasıdır.
İnternet Medyası'nın önemini, gücünü ayrıntılı bir şekilde meslektaşlarımıza anlatıyor Hakan Fidan. Bize değil, o da gazeteciden saymıyor bizi!
Canı sağolsun!
Elbet bizim de yasamız çıkacak birgün!
Biz davet alsak da almasak da, mesleğimizi layıkıyla yapıyoruz. Zira, MİT'teki toplantıya katılmamamıza rağmen, içeride olup bitenleri, kimin ne konuştuğunu yine herkesten önce biz yazdık!
Hakan Fidan da, kimin dışarıda ne konuştuğunu ve içerideki toplantının sitelere nasıl yansıdığını bir gün beklemeksizin, yine haber sitelerinde okudu!
Demem o ki, her şartta en hızlı gazeteciliği yine biz yapıyoruz!
Gazteci sayılmasak da!
***
Gazeteci sayılabilmemiz için sayılı günler kalmıştı.
24 şehit, deprem, Uludere ve bütçe görüşmeleri arasında kaynadık gitti. "Ben Ankara'ya gidip, sözünü unutan politikacılardan olmayacağım" diyen ve bunun gereğini yapan Bakan Arınç, geçen sene müjdeyi vermişti:
-Yeni yıla yetiştirmeye çalışıyoruz!
O gün bugündür ses seda çıkmadı bizim yasadan!
En son bilgi, yasanın Bakanlar Kurulu'na açılacağı yönündeydi.
O da olmadı!
Bekliyoruz!