'Miroğlu, Sakık ve Akit nasıl aynı safta buluştu?'
Şemdin Sakık'ın PKK destekçisi olarak suçladığı Ahmet Altan'dan çarpıcı bir yorum: Akit, Miroğlu ve Sakık nasıl aynı safta birleşti?
GAZETECİLER.COM-
Ergenekon davasındaki gizli tanıklardan olduğu ortaya çıkan
PKK itirafçısı Şemdin
Sakık'ın Taraf gazetesi ve Altan
ailesine dönük suçlamaları ilginç bir polemiğinde kapısını araladı.
Taraf'ın tepe ismi Ahmet Altan
bugünkü yazısında Sakık'ın suçlamalarıyla ortaya çıkan tabloya
çarpıcı bir yorum getirdi.
MİROĞLU, SAKIK VE AKİT NASIL
AYNI SAFTA BİRLEŞTİ?
ŞEMDİN SAKIK, TARAF VE ALTAN İÇİN NELER DEMİŞTİ? |
28 Şubat'ta adı andıçla özdeşleşen Şemdin Sakık,
Ergenekon davasında gizli taık olara
andıçlamaya devam ediyor. Ağustos ayında Yeni
Akit gazetesine gönderdiği
mektupla Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Ahmet
Altan ve Yasemin
Çongar'ı hedef gösteren Sakık, dün de
mahkemede, "Taraf gazetesinin örgüt bülteni mi
yoksa ulusal bir gazete mi olduğu anlaşılmamaktadır. Öcalan'ın her
sözü manşetten veriliyor. 2007'den günümüze kadar süren şiddette
her kişinin isminin altında Taraf
gazetesi vardır" diye konuştu. Şemdin Sakık, şunları kaydetti: "Açlık grevlerinin ölüm grevlerine dönüşebileceğini söyledim. PKK şiddetinin bir boyutunu da böyle algılamamız gerekiyor. Elbette inkâr edilen hakların bunda rolü var. Bu günlere getirilmesinde dış güçlerin, Amerika, komşu ülkelerin hep vardı. Bunların rolü kadar solcu geçinen, liberal solcu etiketi takanlar, Altan'lar buna girer. Bunların hepsinin bir biçimde bu şiddetin sürmesinde katkısı vardır. Bunlar benim yorumum değildir." Sakık, mahkemede bazı sorulara davada isimleri hiçbir şekilde geçmeyen Taraf yöneticileri ile diğer gazetecileri açıkça hedef göstererek yanıt verdi. "Öcalan'ın yanına gelen hiçbir gazeteci, yalnızca gazeteci değildir. Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Altan kardeşler, Yasemin Çongar, gazetecilik için gelmediler. Onların görüşme amacının örgütün askerî gücünü kullanmak olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu. |
Şemdin Sakık'ın Taraf gazetesi ve
Ahmet Altan ile Yasemin Çongar'ı hedef
gösterdiği ifadesini yorumlayan Ahmet
Altan çarpıcı bir noktaya dikkat çekti. Gazeteden olaylı bir
şekilde ayrılan Orhan Miroğlu ile
Şemdin Sakık'ın aynı dili ve aynı söylemi kullandığını vurgulayan
Altan, Akit gazetesinin de bu söylemi
manşetine taşıdığını hatırlattı. Bunun bir tesadüf olmadığını
katdeden Ahmet Altan, Miroğlu’nun Taraf'a ağır
suçlamalar yönelttikten sonra Başbakan tarafından kabul edildiğinin
altını çizdi. "Miroğlu’nun suçlamalarının yanına çocuğumun
resmini “PKK yandaşı” diye koyan gazetenin yöneticisinin
başbakanın“çok yakını” olması nasıl
açıklanmalı sizce?" diye soran Ahmet Altan, Sakık'ın
suçlamalarının bir merkezden kendisine ezberletilmiş olduğunu ima
etti.
İşte Altan'ın yazısındaki ilgili bölüm:
BEN VE ÇONGAR HİÇ
ÖCALAN İLE GÖRÜŞMEDİK
"Üstelik de yalan söylüyor, ne ben, ne Yasemin
Çongar Öcalan’la görüştü… Mehmet Altan ise Kandil’e
hayatında hiç gitmedi… Öcalan’ı ya da bir PKK liderini
hayatında hiç görmedi.
Diğer demokrat yazarları da suçlayan Sakık’ın bizimle ilgili
sözleri, Orhan Miroğlu’nun gazeteden ayrılırken söyledikleriyle,
Miroğlu’nun demecini manşet yapan Akit
gazetesinin suçlamalarıyla bire bir örtüşüyor.
Sakık, Miroğlu ve Akit nasıl
biraraya toplanabildiler, nasıl
nerdeyse “kelimesi
kelimesine” aynı ifadeleri
kullanabiliyorlar?
BUNUN BİR TESADÜF OLMASINA İNANMAK ZOR
Bunun
bir “tesadüf” olduğuna
inananmak çok zor.
Bir “güç”, bizi hedef
göstermek için belli ki bir kampanya yönetiyor.
Sakık’ın sözlerinde özellikle bir cümle ilgimi
çekti.
Bütün bu lafları söyledikten
sonra, “bunlar benim yorumum
değil” diyor.
Kimin yorumu peki?
Sakık, kimin yorumlarını söylemek için çıktı
oraya?
Kim
o “yorumları” Sakık’a
söyletti?"
Yazının tamamını okumak için