Milliyet köşe yazarına 'Ahmet Kaya' sürprizi
Çekimleri Ağustos ayında başlayan ve Ahmet Kaya'nın hayatını konu alan "İki Gözüm" isimli filmin senaryosunda Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu'nun da adının geçtiği ortaya çıktı.
Milliyet gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu, çekimleri Ağustos başında başlayan ve 2000 yılında hayatını kaybeden Ahmet Kaya'nın hayatını konu edinen "İki Gözüm" filmiyle ilgili ünlü sanatçının eşi Gülten Kaya ile konuştu.
Bilindiği üzere Ahmet Kaya'nın ailesi, ünlü sanatçıyla ilgili Türkiye'de veya yurt dışında herhangi bir filmin çekilmesine ve gösteriminin yapılmasına kesin bir dille izin vermediklerini açıklamıştı. Filme izin çıkmamasına rağmen, çekimlerine Ağustos'un ilk haftası Paris'te başlanan "İki Gözüm" filmiyle ilgili tanınmış oyunculardan birinin kendisini aradığını söyleyen ve yaptıkları konuşmayı köşesinden aktaran Eyüboğlu, senaryoda kendi adının geçtiğini de belirtti.
Senaryoyu okuyan Eyüboğlu, aynı zamanda Gülten Kaya'ya bir kez daha filme izin verip vermediğini sorduğunu belirtti ve "Filmini çekmek için bizden izin istemediler. Bize rağmen çekilecek bir Ahmet Kaya filmine izin vermeyeceğiz" yanıtını aldığını yazdı.
İşte, Eyüboğlu'nun o yazısı:
"Oyuncu bir dostum telefonda, “Birkaç ay önce köşende yazdın, çekileceği açıklanan Ahmet Kaya filmi için varislerinin izin vermediğini. Aradan geçen sürede izin çıktı mı?” diye sordu.
Dedim ki, eşi Gülten Kaya’ya bu konuyu sorduğumda, kendilerinden izin alınmadan çekilecek hiçbir Ahmet Kaya filminin gösterimine izin vermeyeceklerini söylemişti. Aradan geçen sürede anlaşıp, anlaşmadıklarını sormam lazım.
İstanbul çekimleri süren ‘İki Gözüm’ için kendisine teklif geldiğini, ailesi izin vermiyorsa, oynamayacağını söyleyen arkadaşım, “Senaryoda sen de varsın” deyince şaşırdım.
O zaman “Senaryoyu yolla, ben de Gülten Kaya’yla konuşup, son durumu söyleyeyim sana” dedim.
MGD’yi MDG yaptılar
Ertesi gün sonra senaryo geldi. Merakla okumaya başladım.
Kaya’nın çocukluğundan Paris’teki son günlerine kadar hayatındaki tüm önemli olaylar, sanatçının eylem ve söylemleri, yollarının kesiştiği siyaset, müzik ve sanat dünyasından birçok ünlü de var senaryoda.
Kaya’nın 1999’da ‘Yılın Müzik Yıldızı’ ödülünü almak için katıldığı Magazin Gazetecileri Derneği’nin (MGD) gecesinde başına gelenler, tüm ayrıntılarıyla ‘İki Gözüm’de. O gece şarkıcıya destek olanlar, kaşık atanlar, yuhalayanlar, “Vatan haini” diye bağıranların bir kısmı gerçek ad ve soyadıyla, bazıları sadece ismi, bazıları da takma adlarla yazılı senaryoda... MGD’yi de MDG yaptılar.
Gülten Kaya ne dedi?
Senaryoyu okuduktan sonra Gülten Kaya’yı arayıp, çekimleri İstanbul’da devam eden Kaya’nın hayatını anlatan ‘İki Gözüm’ filminin yapımcılarıyla izin konusunda anlaşıp, anlaşmadıklarını sordum. Kaya, “Filmini çekmek için bizden izin istemediler. Bize rağmen çekilecek bir Ahmet Kaya filmine izin vermeyeceğiz” dedi. Yapımı çekenler, gösterim konusunda neye güveniyor bilmem. Ama şuna kesin eminim.
Senaryosunu okuduğum ‘İki Gözüm’ filmi bir şekilde seyirciyle buluşursa, sanat ve medya dünyasında hayli gürültü koparır ve çok tartışılır.
‘İKİ GÖZÜM’ FİLMİNDE ADIMIN GEÇTİĞİ BÖLÜM
Yaptığım ilk söyleşide kapıştığımız, sonrasında çok iyi anlaştığımız Ahmet Kaya’nın film senaryosunu yazanı tanımıyorum. O yüzden, Kaya’nın Eyfel Kulesi önündeki çilingir sofrasında röportaj için İstanbul’dan gelirken benden istediği nevaleler ve sonrasını değiştirerek senaryoya dahil etmesi, soyadımdaki tashihe rağmen bana sürpriz oldu. İşte senaryodaki o bölüm:
Ahmet’in Paris’teki evi: “Ahmet, kapının merceğinden bakmaktadır. Ahmet’in gözüyle mercekte zile basan görülmektedir. Ahmet kapıyı açar, Fransızca konuşan kargocu: ‘Malatya Türkiye, kargo paketi.’
Ahmet’e annesinden kargo geldiği anlaşılır. Ahmet koliyi açar. Kolide gelen çiğdem, kenger, ışkın ve papatyalar vardır. Ayrıca kolinin içinden başka küçük bir paket göze çarpar. İkinci koliyi açtığında da Adıyaman’a has güzel ambalajlanmış çiğköfte paketi göze çarpar. Bu koliyi Ahmet’in yakın arkadaşı Ali Eyüboğlu göndermiştir. Bu kişi gazeteci Ali Eyüboğlu’dur. Anlaşılan Malatya’dan annesinin hazırladığı koli, Ali tarafından Ahmet’e gönderilmiştir. Ahmet, bir parça çiğköfte ağzına atar, sonra ışkını soymaya başlar ve bir parça ışkını ısırır, koparır bir yandan, papatyaları koklarken ağzında çiğnediği ışkını yutamaz Ahmet duygulanmıştır, hayale dalar.”