Milliyet gazetesi kaybetti çünkü...

Son dönemini patronajdaki kavganın kaosunda geçiren Milliyet'in reflekslerinden ve kimliğinden çok şey kaybettiği görülüyor.

GAZETECİLER.COM
Milliyet denince akla gelen ilk isim Abdi İpekçi'dir. İpekçi, Türk basın geleneğindeki tartışmasız ağırlığı kadar Milliyet'e kattıklarıyla tarihe geçmiş bir isim. Ancak usta gazetecinin katledilmesinin yıl dönümü Zincirlikuyu'daki zayıf anmayla değil daha çok Milliyet'in duyarsızlığıyla gölgelendi.

Son dönemini patronajdaki kavganın kaosunda geçiren Milliyet'in reflekslerinden ve kimliğinden çok şey kaybettiği görülüyor. Gazete, Abdi İpekçi'nin ölüm yıldönümünde kayda değer bir etkinlik ve gündem oluşturmadığı gibi İpekçi hakkında hiçbir haber de geçmedi. Köşe yazarları arasında da Melih Aşık dışında ipekçi'yi hatırlayan olmadı.

Gazeteyi kalıcı bir değere dönüştüren en önemli unsur kimliğidir. Milliyet, kendi tarihi karşısındaki kayıtsızlığıyla İpekçi'ye bir şey kaybettirmiş değil elbette. Ancak kendi kimliğinden ve köklerinden bir şeyler kaybettiği çok açık...