Millet olarak çok şanslıyız çünkü...
Yani Başbakan Erdoğan bu arkadaşları bir araya toplasa da onlara danışsa ne olur sanki?.. “Türkiye kurtulur…”
ADNAN BERK OKAN
Bi ara kuşkum vardı ama artık
eminim;
Başbakanlar; İçişleri
ve Milli Savunma
Bakanı ile
Genelkurmay Başkanını kesinlikle bazı
meslektaşlarımız arasından atamalı…
Nasıl olsa bakan
olarak atanabilmek için milletvekilliği şartı da
yok…
Seçim nasıl mı olacak?..
Ne fark eder
ki?...
Arkadaşlarımızın hepsi birbirinden cevher
terörle mücadele konusunda…
Seçim kura ile bile olsa
olur…
Değişim şartı konur, en uzun görev
süresi dört ayı geçmez meselâ…
Ne terör kalır
anasını satayım ne terör örgütü…
Bu arada
“naçizane” tavsiyem beni de bu bakanlıklardan
birine en azından “yardımcı” olarak
alsınlar…
Müthiş fikirlerim
var…
Henüz hiçbirini
açıklamadım…
Aslında ben bu bakanlıklardan birini
bekliyorum…
Ama...
Bizim patron
Hadi Özışık izin vermez
ki…
Gerekçesini biliyorum:
“Sen
bana lâzımsın aabi”…
“İyi de
Hadi’ciğim ben bu millete de lâzımım” desem
dinler mi sanki?..
Neyse…
“Bakan Yardımcısı” ve hatta
“Genelkurmay Başkan Yardımcısı” olursam
Hadi izin verir...
İki gündür
“işim icabı” köşelerinde ahkâm kesen
cevval yazarlarımızı okuyor, ekranlarda büyük kanaat
önderlerimizi dinliyorum…
Çok şanslı bir
milletiz…
Türkiye’de
analar meğer ne cevherler doğurup doğurup da medya dünyasının içine
atmışlar…
Meselâ Yılmaz Özdil…
Bir
makalede işi bitirdi aabi…
Meğer
Gaziantep Katliamının sebebi
Başbakan Erdoğan’ın 2010 yılı
Ağustos ayında aynı şehirde yaptığı miting ve
konuşmaymış…
Yuh yani içişleri,
dışişleri, milli savunma bakanlarına ve de genelkurmay
başkanlarına!..
Yuh yani…
İnsan
Yılmaz aabilerine bi danışır
yahu!..
İki yıl önceden nası da görmüş
olacakları…
Ama…
Dinleyen kim
aabi?..
Pardon; Gencay Gürün ablamızdan başka
adamı ciddiye alan yok ki…
Meselâ Ruşen Çakır…
Aaabi adam
bugün bir makale attırmış ki tam da genç
işi…
Taaa nerelere kadar
çövdürmüş…
28 yıldır
terör belâsıyla iç içeyiz ama şimdiye kadar hiç kimsenin aklına bu
terör sorununun “silahsız, güvenlik konseptini hiçe
sayarak” çözüleceği gelmedi…
Aaabi her zaman
söylerim; bu Çakır müthiş
adam…
Sanırsınız Kurtlar Vadisi’nin
zamansız vefat ettirilen Çakır’ı yani…
Bir MİT bilgi notu yalancısıyım; İmralı misafirinin en çok
korktuğu şey Ruşen Çakır'ın
içişleri bakanlığına veya
genelkurmay başkanlığı danışmanlığına
atanmasıymış...
Adam o rüyayı görür korkusuyla geceleri gözleri açık uyuyormuş...
Yine meselâ Allah razı olsun Mahmut
Övür…
“Allah razı olsun”
diyorum çünkü makalesini okuyunca içim
ferahladı…
Artık PKK teröründe sona
gelinmişmiş…
Kalemine sağlık be
dostum!..
Ya “tuttuğunu öpen Hasan aabi” olarak
tanınan Hasan Celal Güzel’in yazdıklarını okudunuz
mu?..
Okuyun aabi mutlaka okuyun…
Gerçi o
diğerlerinden farklı çünkü uzun yıllar hemen hemen yapmadığı
bakanlık kalmadı…
Veeeee….
Nınınınnnnn….
Ahmet
Altan…
İlk defa “AKP ve Kürt
meselesi” başlığında bir makale ve ilk defa asıl
sorunlarımızı yazıyor…
Müthiş yaaaaa…
Mümtazer Türköne,
Nuhi
Güngör,
Ahmet
Hakan,
Memduh
Bayraktaroğlu (bu adam gene çok bi bok bilirmiş
gibi her yerden çıkıyo aabi),
Rıza
Zelyut,
Fehmi
Koru,
Emre
Kongar,
Can
Ataklı,
Taha
Akyol,
Ali Bulaç
(önermesi müthiş... Mezarından Sait Halim Paşa’nın çıkarılıp
bakan yapılmasını öneriyor)
Emin
Pazarcı,
Orhan
Miroğlu,
Ali Atıf
Bir,
Murat
Çelik,
Mustafa
Mutlu,
Arslan
Bulut,
Ruhat
Mengi…….
Yoruldum isim saymaktan aabi…
Hepsi de
şu Kürt ve terör sorununun nasıl çözüleceğini
anlatıyorlar…
Yani Başbakan
Erdoğan bu arkadaşları bir araya toplasa da onlara danışsa
ne olur sanki?..
“Türkiye
kurtulur…”
adnanberkokan@gmail.com