Miliyet'in taze yazarı Erdoğan'a yanıt verdi
"Barış istiyorum" diyen her samimi gazetecinin de bu süreçte çok büyük risk alan Tayyip Erdoğan'a tam destek vermesi ahlaki bir zorunluluk
GAZETECİLER.COM -
Milliyet gazetesinin yayınladığı ve gündeme bomba gibi
düşen İmralı Zabıtları konusu Başbakan Erdoğan'ın "böyle
gazetecilik olmaz olsun" sözleriyle yeni bir boyut kazanmıştı.
Başbakan Erdoğan'ın tepkisi, gazetenin "taze" yazarlarından Nagehan Alçı'nın köşesinde çarpıcı bir analize tabi tutuldu. Hükümetin politikalarını bugüne dek hararetle savunan Alçı, Başbakan'ın yeni gazetesine yönelik eleştirisini "Bu gazetecilik değilse gazetecilik ne?" başlıklı bir yazı ile yanıtladı.
Haberin süreci baltalayacağını ileri süren medyayı "ulusalcı ve darbecilerin ağzı ile konuşmak" ile suçlayan Alçı, Başbakan'a da hak vermeyi ihmal etmedi...
İşte o yazıdan çarpıcı bölümler:
VALLAHİ İNSANIN PES DİYESİ GELİYOR
"... bu gazetecilik başarısını tüm medya camiasının takdir etmesi gerekirken aksine bu başarıdan ötürü Milliyet'e ve Derya Sazak'a bir kısım medya mensupları haksız yere saldırıyor. Vallahi insanın pes diyesi geliyor...
Böyle bir tutanağa ulaşan bir gazeteci/haberci bu somut belgeyi yayımlamayacaksa ne iş yapacak? Bu görüşme notlarının yayımlanması gazetecilik değilse, gazetecilik ne demektir?
ŞİMDİ NASIL OLUR DA ULUSALCILARIN AĞZI İLE MİLLİYET'E SALDIRIR
Nokta dergisi Özden Örnek'in darbe günlüklerini, Taraf gazetesi 7-8 Mart 2003 Balyoz darbe planı kayıtlarını yayımladığında büyük gazetecilik başarısı diye alkışlayanlar şimdi nasıl olur da ulusalcıların ve darbecilerin ağzıyla Milliyet'e saldırır? Ulusalcılar da zamanında "Bu günlükleri/ses kayıtlarını yayımlamak Türk ordusunu çökertmek isteyenlerin taşeronluğudur" gibi laflar ediyordu. Şu an aynı sakat dil, üslup ve zihniyetle Milliyet'e yüklenmek kimileri açısından büyük tutarsızlık değil mi?
Milliyet büyük bir habercilik başarısına imza attı. İki kere ikinin dört olduğu kadar net bu..
HER SAMİMİ GAZETECİNİN BAŞBAKAN'A TAM DESTEK VERMESİ ŞART
Bir gazete eline böyle bir somut belge geçerse bunu elbette yayımlar. Öte yandan bu belgenin ele geçirilmesini sağlayan politik aktör ya da aktörler açısından bakınca bunun ahlakdışı bir tutum olduğunu söylemek mümkün. Başbakan ve hükümet çevreleri bu konuda çok haklı...
Görüşmelerin nerede, ne zaman olduğunun bilinmesi yönüyle şeffaf ama içerik yönüyle ketum gitmesi gereken bir süreç bu. (...)
Öte yandan "Barış istiyorum" diyen her samimi gazetecinin de bu süreçte çok büyük risk alan Tayyip Erdoğan'a tam destek vermesi ahlaki bir zorunluluk bana göre. Bu desteği esirgeyip, detaylara takılarak hala Başbakan'a belaltı vuruşlar yapanların daha çok insanımızın öldürül-mesine yol açmaktan başka işlevleri yok!
Başbakan Erdoğan'ın tepkisi, gazetenin "taze" yazarlarından Nagehan Alçı'nın köşesinde çarpıcı bir analize tabi tutuldu. Hükümetin politikalarını bugüne dek hararetle savunan Alçı, Başbakan'ın yeni gazetesine yönelik eleştirisini "Bu gazetecilik değilse gazetecilik ne?" başlıklı bir yazı ile yanıtladı.
Haberin süreci baltalayacağını ileri süren medyayı "ulusalcı ve darbecilerin ağzı ile konuşmak" ile suçlayan Alçı, Başbakan'a da hak vermeyi ihmal etmedi...
İşte o yazıdan çarpıcı bölümler:
VALLAHİ İNSANIN PES DİYESİ GELİYOR
"... bu gazetecilik başarısını tüm medya camiasının takdir etmesi gerekirken aksine bu başarıdan ötürü Milliyet'e ve Derya Sazak'a bir kısım medya mensupları haksız yere saldırıyor. Vallahi insanın pes diyesi geliyor...
Böyle bir tutanağa ulaşan bir gazeteci/haberci bu somut belgeyi yayımlamayacaksa ne iş yapacak? Bu görüşme notlarının yayımlanması gazetecilik değilse, gazetecilik ne demektir?
ŞİMDİ NASIL OLUR DA ULUSALCILARIN AĞZI İLE MİLLİYET'E SALDIRIR
Nokta dergisi Özden Örnek'in darbe günlüklerini, Taraf gazetesi 7-8 Mart 2003 Balyoz darbe planı kayıtlarını yayımladığında büyük gazetecilik başarısı diye alkışlayanlar şimdi nasıl olur da ulusalcıların ve darbecilerin ağzıyla Milliyet'e saldırır? Ulusalcılar da zamanında "Bu günlükleri/ses kayıtlarını yayımlamak Türk ordusunu çökertmek isteyenlerin taşeronluğudur" gibi laflar ediyordu. Şu an aynı sakat dil, üslup ve zihniyetle Milliyet'e yüklenmek kimileri açısından büyük tutarsızlık değil mi?
Milliyet büyük bir habercilik başarısına imza attı. İki kere ikinin dört olduğu kadar net bu..
HER SAMİMİ GAZETECİNİN BAŞBAKAN'A TAM DESTEK VERMESİ ŞART
Bir gazete eline böyle bir somut belge geçerse bunu elbette yayımlar. Öte yandan bu belgenin ele geçirilmesini sağlayan politik aktör ya da aktörler açısından bakınca bunun ahlakdışı bir tutum olduğunu söylemek mümkün. Başbakan ve hükümet çevreleri bu konuda çok haklı...
Görüşmelerin nerede, ne zaman olduğunun bilinmesi yönüyle şeffaf ama içerik yönüyle ketum gitmesi gereken bir süreç bu. (...)
Öte yandan "Barış istiyorum" diyen her samimi gazetecinin de bu süreçte çok büyük risk alan Tayyip Erdoğan'a tam destek vermesi ahlaki bir zorunluluk bana göre. Bu desteği esirgeyip, detaylara takılarak hala Başbakan'a belaltı vuruşlar yapanların daha çok insanımızın öldürül-mesine yol açmaktan başka işlevleri yok!