Milat gazetesi yazarı Serdar Arseven'den alkışlanacak hareket! Ülkemizde uyuşturucu ile mücadele konusunda araştırma dosyası hazırlıyor
Milat gazetesi yazarı Serdar Arseven, ülkemizde uyuşturucu ile mücadele konusunda araştırma dosyası hazırlıyor. Arseven, Türkiye'nin uyuşturucu ana üretim alanlarından biri olmasa da coğrafi konumu sebiyle ''transit'' ve ''hedef' ülke pozisyonunda olduğunu belirtti.
Milat gazetesi yazarlarından Serdar Arseven, ülkemizde uyuşturucu ile mücadele konusundaki araştırma serisinin ilk bölümünü kaleme aldı. Bu ilk bölümde küresel ve bölgesel düzeyde uyuşturucu sorunun çok karmaşık bir halde olduğuna vurgu yapan Arseven, uluslararası örgütlerin raporlarına atıfta bulundu.
Serdar Arseven, ülkemizin yasa dışı uyuşturucu maddenin ana üretim alanlarından biri olarak hiçbir uluslararası saygın raporda gösterilmediğine dikkat çekti. Uyuşturucuyu bir ‘insanlık suçu’ olarak gören ulusal bakış açımız, güçlü kurumsal yapılanma ve toplum tarafından verilen destek, ülkemizin yasa dışı uyuşturucu maddeler konusunda kaynak bir ülke olarak gösterilememesindeki önemli etmenler olarak sıralayan Arseven, ülkemizin coğrafi konumu sebebiyle uyuşturucu kaçakçılığında ''transit'' ve ''hedef'' ülke olduğunu belirtti.
İşte o yazı...
Türkiye uyuşturucuda transit ve hedef ülke!..
“Saygın uluslararası raporlar, ülkemizin hiçbir yasa dışı uyuşturucu maddenin ana üretim alanlarından biri olmadığını ortaya koyuyor.
Uyuşturucuyu bir ‘insanlık suçu’ olarak gören ulusal bakış açımız, güçlü kurumsal yapılanma ve toplum tarafından verilen destek, Türkiye’nin yasadışı uyuşturucu maddeler konusunda ‘kaynak ülke’ olarak gösterilememesinde öne çıkan etmenler olarak değerlendiriliyor.
Türkiye, coğrafi konumu ve genç nüfusu sebebiyle uyuşturucudan doğrudan etkilenen ülkeler arasında. Ülkemiz, uyuşturucu ve ara kimyasal kaçakçılığında ‘transit ve hedef’ ülke. Bu da, Türkiye için ‘Uyuşturucu ile Mücadele’nin ne denli hayati öneme sahip olduğunu gösteriyor.
İÇİŞLERİ Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın 2020 yılı Türkiye Uyuşturucu Raporu’nda, “Günümüz dünyasının bugüne kadar tecrübe etmediği oldukça karmaşık bir uyuşturucu sorunu ile yüz yüze olduğuna” vurgu yapılıyor.
Raporda, “küresel tehdit” olarak nitelendirilen “Uyuşturucu Sorunu” hakkında şu ifadeler dikkat çekiyor:
“Günümüz dünyası bugüne kadar tecrübe etmediği, oldukça karmaşık bir uyuşturucu sorunu ile yüz yüzedir. Özellikle 1950’li yıllara kadar kendilerinden narkotik maddeler olarak söz edilen kenevir, afyon, eroin, kokain vb. gibi geleneksel uyuşturucular bugünün dünyasında geçmişe oranla daha büyük miktarlarda üretilmekte ve kullanılmaktadır.
Aynı zamanda, 1950’li yıllarda gündeme çıkan ve her geçen yıl daha da tehlikeli bir noktaya gelerek, özellikle son yirmi yılda küresel bir tehdit haline gelen sentetik uyuşturucular ve yeni psikoaktif maddeler, uyuşturucu sorununu daha da kompleks bir hale getirmektedir.
Sorun çok karmaşık
Uyuşturucu ile küresel ve bölgesel düzeyde mücadele eden BM ve EMCDDA gibi örgütlerce yayınlanan temel dokümanlarda sorunun karmaşıklığı net olarak ortaya konmaktadır.
Söz konusu uluslararası örgütlerce yapılan tespitlerde, geleneksel, sentetik ve yeni psikoaktif maddelere yönelik üretim, kaçakçılık ve kullanım bölgelerine dair yapılan küresel değerlendirmelerde eroin üretiminde Güney Batı Asya, sentetik uyuşturucularda Avrupa, yeni psikoaktif maddelerde Uzak Doğu Asya ön plana çıkarken, üretimin bu başlıklarla sınıflandırılan bölgelerle sınırlı kalmadığına da vurgu yapılmaktadır.
Ülkemizin durumu
Uyuşturucu ile mücadele alanında yayınlanan saygın uluslararası raporların incelenmesinden de görüleceği üzere ‘ülkemiz hiçbir yasa dışı uyuşturucu maddenin ana üretim alanlarından biri olarak gösterilmemektedir.’
Uyuşturucuyu bir ‘insanlık suçu’ olarak gören ulusal bakış açımız, güçlü kurumsal yapılanma ve toplum tarafından verilen destek, ülkemizin her ne tür olursa olsun yasa dışı uyuşturucu maddeler konusunda kaynak bir ülke olarak gösterilememesinde öne çıkan etmenler olarak değerlendirilebilir. Ancak, Türkiye coğrafi konumu ve genç nüfusu sebebiyle uyuşturucudan doğrudan etkilenen ülkeler arasındadır. Ülkemiz gerek Asya’da üretilen ve Avrupa’ya transfer edilen başta eroin olmak üzere afyon türevleri kaçakçılığında, gerekse Avrupa’da üretilen ve Asya’ya sevkiyatı yapılan sentetik uyuşturucu ve ara kimyasal kaçakçılığında ‘transit ve hedef’ ülkedir.
Türkiye uyuşturucu kaçakçılığı bağlamında son derece önemli bir güzergah olan ‘Balkan Rotası” üzerinde yer almaktadır.’