MGK Cemaat'in suç örgütü olduğuna karar vermiş...
O kararlara göre Gülen Cemaati’nin “Bir suç Örgütü” olduğu MGK tarafından ve hazirunun (Hükümet ve Askerler) oy birliği ile kabul edilmiştir…
Merhum dostum Cenk Koray, “aldatılmak bana koymaz ama zekâmla alay edilmesi çılgına çevirir” derdi…
Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan mutlaka çok zeki ve entelektüel bir siyasetçi…
Ama galiba başkalarının da zekâsı olabileceğini pek akıl edemiyor…
Neden mi?..
Anlatayım…
Ama önce çok önemli bir yasal gerçeği hatırlatayım...
O MGK kararı bir başka kararla kaldırılmadığına göre; Gülen Cemaati halen yasa dışı bir suç örgütüdür...
Efendim…
Taraf’ta Mehmet Baransu imzasıyla yayımlanan MGK karar belgesinin önemi uygulanıp uygulanmamasından kaynaklanmıyor…
Üç çok önemli sonucu var o belgenin...
Birincisi; altında Başbakan başta olmak üzere dönemin İçişleri, Dışişleri, Adalet ve Milli Savunma bakanlarının imzalarının olması...
İkincisi o kararın halen yürürlükte olması...
Yani halen bir tavsiye kararı olma özelliğini taşıması...
Üçüncüsü ve en önemlisi...
Gülen'in halen Türkiye'ye dönemeyişinin sebebi oluşu...
Çünkü...
MGK'nun o gün aldığı karara göre Gülen Cemaati halen yasa dışı bir suç örgütüdür...
O karara göre Gülen yurda giriş yaparken gözaltına alınırsa; o operasyonu yapanlar hakkında cezai soruşturma açılamaz...
Şimdi geleyim Akdoğan'ın açıklamalarına...
Önce bir konuda Yalçın Akdoğan’ın hakkını teslim edeyim…
Akdoğan haklı…
Çünkü MGK toplantısında alınan o kararlar tavsiye niteliği taşıyor…
Akdoğan haklı…
Çünkü o kararlar Hükümet tarafından (Mutlaka) uygulanmamıştır da…
Ama...
Akdoğan ya unutuyor ya da MGK kararları hakkında eksik bilgiye sahip…
O eksik bilgilerini de ben tamamlayayım…
MGK anayasal bir kurumdur…
MGK toplantılarında alınan kararlar tavsiye niteliğinde olduğu için Hükümet tarafından uygulanmaması “suç” değildir…
Ama…
Akdoğan (Sanırım) uygulanmasının da suç olmadığını unutuyor…
Ne demek mi?..
Söyleyeyim:
MGK’da Hükümet (Veya bir başka anayasal kurum) tarafından alınan kararlar mahkemelerde somut kanıt olarak kullanılabilir...
Nitekim MGK o gün oy birliği ile Gülen Cemaati'nin yasa dışı bir suç örgütü olduğu konusunda ortak karar almıştır...
Ve aynı karar, yok edilmesi için çalışma yapılması tavsiye edilen Cemaat'e karşı yapılacak operasyonları “Meşru” kılmıştır…
Yani…
Hükümet'in Cemaat'i yok etme operasyonu uygulamaması nasıl suç değilse; Devlet'in bir başka anayasal kurumunun operasyon uygulaması da suç değildir…
Yani…
Hükümet kanadının attığı imza Gülen Cemaati’ni yok etmeye yönelik bir uygulama yapıldığında (Tabii ki resmi bir kurum tarafından) operasyonu suç olmaktan çıkarmıştır…
O kararın en önemli özelliği işte bu noktadadır…
Yani…
Hükümet o kararın altına imza atarak; Gülen Cemaati’nin yok edilme operasyonunu meşrulaştırmıştır…
Yalçın Bey açsın MGK kararlarını ve okusun…
Görecek ki tavsiye özelliği taşıyan o kararların alınma amacı da zaten yok edilmesi istenen ve “yasa dışı” olduğu kanaatine (Evet. “Kanaat” yeterli, yasal zorunluluk yok) varılan bir örgüt ya da topluluğun yok edilme eylemine meşruiyet kazandırmaktır…
Ve...
Ne yazık ki...
O karar halen yürülükte olduğu için Cemaat'e yapılacak herhangi bir operasyon yasaldır...
Kabul…
Yalçın Akdoğan tabii ki bir başbakan danışmanıdır…
Ancak…
Bu satırların yazarının da eski başbakanlardan birine danışmanlık yaptığı unutulmamalıdır…
Yani…
O MGK Kararı’nın “Yok Hükmünde” olduğu iddiası abestir…
Bir kararın “Yok Hükmünde” olabilmesi için hiçbir sonucunun olmaması, bir sonuç yaratmaması ve kararı alan kurum tarafından iptal edilmesi gereklidir...
Oysa 25 Ağustos 2004 tarihli MGK’nın aldığı karar halen yürürlüktedir ve sonuçları vardır…
O kararlara göre Gülen Cemaati’nin “Bir suç Örgütü” olduğu MGK tarafından ve hazirunun (Hükümet ve Askerler) oy birliği ile kabul edilmiştir…
Evet, doğrudur; kararlar “tavsiye” niteliğinde olduğu için Hükümetin eyleme geçmesini şart koşmaz…
Ama…
Devletin bir başka kurumu (Meselâ TSK) eyleme geçerse de operasyon suç teşkil etmez…
Aklım almıyor…
Neyi mi?..
Bu kadar yalın bir gerçeği Yalçın Akdoğan’ın neden ısrarla “Yok Hükmünde” olduğunu kanıtlamaya çalışmasını…
Yalçın Bey’in zekâ ve bilgi olarak ikna edebileceği yurttaşlar olabilir…
Ama ben şahsen o yurttaşlardan değilim…
Yazın bir tarafa lütfen…
Gülen Cemaati’ni yok etmeye yönelik operasyon düzenlendiği iddiasıyla mahkum olan askerlerin yeniden yargılamaları yapılacak ve beraat edeceklerdir…
Bu kadar etkin bir kararın “Yok Hükmünde” olduğunu açıklamak; konu hakkında bilgisi olanların zekâlarıyla alay etmektir…
Yani…
Sevgili Akdoğan'a soruyorum:
MGK kararlarının Gülen Cemaati'ni "Suç Örgütü" olarak kabul etmesi Cemaat açısından kabul edilebilir bir şey midir?..
Yoksa...
Taraf'ta belgesi yayımlanan MGK kararı daha sonra bir başka kararla "Yok Hükmünde" durumuna getirilmiş midir?..
Getirilmediyse...
Ve...
MGK halen anayasal bir kurumsa...
Ve...
Her ay bir kere toplanıp "tavsiye" kararı alma yetkisine sahipse; Gülen Cemaati MGK'na göre halen yasa dışı bir "Suç Örgütü" değil midir?..
O karar kaldırılıncaya kadar da "Suç Örgütü" olmaya devam etmeyecek midir?..
Yani ey güzel insanlar!..
Başbakan ve bakanları o MGK kararının altına imza atmakla Gülen Cemaati’nin "Yasa Dışı Bir Suç Örgütü" olduğunu tescil etmişlerdir...
Ve...
Aynı zamanda da Cemaat'in Devletin anayasal herhangibir kurumu tarafından yok edilmesi eylemini meşrulaştırmışlardır…
Yalçın Bey kardeşim bu meşrulaştırmayı da “Yok hükmünde” sayıyorsa; Sayın Başbakan adına çok üzülürüm…
Zira Sayın Başbakan bundan böyle Yalçın Bey’e danıştıktan sonra bir de güvendiği hukukçulara da bir kere daha sorsun aynı konuyu…
adnanberkokan@gmail.com