Mevlüt Tezel yazdı: İsmail Küçükkaya’yı nasıl bilirdiniz?

İsmail Küçükkaya'nın eski eşi Eda Demirci'nin iddialarına yönelik Sabah yazarı Mevlüt Tezel de bir değerlendirmede bulundu.Önemli mevkilerdeki eğitimli erkeklerin bile kadınlara büyük acılar çektirebildiğini söyleyen Tezel, "Küçükkaya yanıt hakkını kullanmak isterse elbette bu köşe ona da açık." diye yazdı.

İsmail Küçükkaya’yı nasıl bilirdiniz?

FOX TV spikeri İsmail Küçükkaya'dan şiddet gördükten sonra boşanan Eda Demirci sonunda konuştu. Youtube'ta 'Magazin Noteri' programına konuk olan Demirci, İlkay Buharalı ile gazeteci Ali Eyüboğlu'nun sorularını yanıtladı.
Eda Hanım'ın açıklamalarından çok fazla yazı konusu çıktı ama ben bugün özellikle Eda Hanım'ın çizdiği İsmail Küçükkaya profilini yansıtmak istiyorum.
Çünkü Eda Hanım'ın röportajında bahsettiği Küçükkaya, ekrandaki Atatürkçü, kadın haklarının yılmaz savunucusu, objektif gazeteci, anlayışlı duygusal spikerden çok farklı. O yüzden bugün sadece Eda Hanım'ın açıklamalarına yer vereceğim. Ne yazık ki, önemli mevkilerdeki eğitimli erkekler bile kadınlara büyük acılar çektirebiliyor! Küçükkaya yanıt hakkını kullanmak isterse elbette bu köşe ona da açık. İşte Eda Hanım'ın röportajından o bölümler:

'AMERİKALILAR GİBİYİM'
■ Evliliğimizin dokuzuncu ayında iç kanama geçirdim ama benimle hiç ilgilenmedi. Konserlere gitti. Sürekli hesap kitap peşindeydi. "Amerikalılar gibiyim, 10 adım sonramı planlarım" derdi.
■ "10 avukatla geleceğim oraya, senin avukatını da satın alacağım" dedi... Kimse İsmail'in karşısına çıkmak istemiyor, korkuyor. Şahit bulamadım.
■ İsmail, Ahmet Hakan'ı da aramış, "İlk eşine de yapmış, bunun derdi para" demiş. İlk eşime bile ulaşmış, o da "Eda öyle biri değil, yapmaz, beni bir daha aramayın" demiş. İsmail, beni nereden vurabilir diye çok uğraşmış... Benim telefonda konuştuğum herkesin adresine, telefonlarına ulaşılmış...
■ İsmail hep "Bunun amacı para" diyor ya... Sadece altınlarımı aldım, boşandık.
■ Ekranda "Kadına şiddet" diyor, "Bunu yapan dışarıda olamaz" diyor Mutlu Kaya'ya... Bunları duyunca bütün vücudum uyuştu... Halen benimle, kanser yaptığı kadınla uğraşacaksa, dava açarsa da mücadelemi veririm.
■ İsmail, Atatürkçülük maskesi arkasına saklandı. Ben de Atatürkçü bir öğretmenim, peki Atatürkçüler beni neden savunmadı? Her şey yalanmış.

'SANA MI İNANIRLAR?'
■ Bir gün "Sadakat ya siyahtır ya beyazdır, gri olmaz" diye bir şey paylaşmıştım. Çıldırmış. Annemi aramış, tehdit etmiş, "Eda'yı 40 yıl yürüyemez hale getiririm" demiş. Bu konuşma sonrası kendisiyle bir saat konuştuk. "Sana mı inanacaklar, bana mı, sen kimsin?" dedi. Ondan sonra anlaşmalı boşanmaktan vazgeçtim, 'Bu kadar çirkin bir adama dava açacağım' dedim. Her gün ekranda 'Anneler, kadınlar' diyor, sonra benim annemi tehdit ediyor. "Orası sahne, bu benim konseptim" diyor. Ertesi gün hiçbir şey yokmuş gibi "Oy vermeye gelmedin mi?" diye mesaj attı bana.

YATAKTAN FOTOĞRAF!
■ Evli kaldığımız süre boyunca beni aldattı. Dışarı çıktığında başka kadınlarla mesajlaşıyordu. Onlara fotoğraflarını atıyor, onlar da ona. Yataktan fotoğraf yolluyorlardı birbirlerine. Silinen fotoğraflarında 2 bin 400'den fazla resim vardı. Onları gördüm, sonra tartıştık. İkinci kez bana şiddet uyguladı. "Benim bir erkekle fotoğrafım var mı, bunlar ne?" diyordum, "Öldürürüm seni" diyordu. Aşırı kıskançtı. Beni "Sen beni aldatabilir misin; sen bir öğretmensin, ben İsmail Küçükkaya'yım" diyerek küçümsedi.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN