Mevlüt Tezel yazdı: Dündar, Özdil’e kefil olduğuna pişman olabilir!
Sabah yazarı Mevlüt Tezel, son günlerde villası ile gündemde olan Yılmaz Özdil'i yaptığı savunma üzerinden eleştirdi. Tezel, "Özdil "Evet bazı hatalar olmuş" demek yerine yine kendini yüzde 100 haklı çıkarmaya ve 'Bu haberleri yapanlar yandaş' 'goygoy'u yapmayı tercih etmiştir." dedi.
Yılmaz Özdil, Bodrum'daki villanın fiyatı ve büyüklüğü ile ilgili yapılan haberlerin gerçeği yansıtmadığını, villayı Mustafa Kemal Atatürk kitabını yazmadan önce aldığını ifade etmişti.
Özdil'in yaptığı savunmanın kendisini şaşırtmadığını söyleyen Mevlüt Tezel, ortada Uğur Dündar'ı ilgilendiren bir mevzu olmadığını fakat tecrübeli gazetecinin gözü kapalı Özdil'e kefil olduğunu söyledi.
Tezel, "Sayın Uğur Dündar, kefil olduğunuz Yılmaz Özdil'in bu soruları hala yanıtlamadığını hatırlatmak istedim!" dedi.
Dündar, Özdil’e kefil olduğuna pişman olabilir!
Bodrum'da 4.5 milyon liraya aldığı 142 metrekarelik ticari alan
yapılmış ofisi yalan beyanla 310 metrekare villaya dönüştüren...
Yazılarında eleştirdiği imar affından önce faydalanan sonra da imar
affı yasasını bile ihlal eden... İki ofisten eve dönüştürdüğü
yapıyı parsel kaydırıp deniz kıyısı yapan... Ve ortaya 6-7 milyon
dolar değerinde villa çıkaran Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil'in
yaptığı savunma beni hiç şaşırtmadı.
Özdil, Sözcü'nün internet sitesinde Uğur Dündar ile birlikte
çıktığı yayında ve yazdığı köşe yazısında beklediğim gibi sadece
demagoji yaptı. İki argümanı vardı. Birincisi "Biz yaptırmadık. O
ev orada zaten vardı, biz evi satın aldık.
O evin imarı, ruhsatı, yapımı 10 yıllık" diyordu.
Yani 'Varsa bir imar ihlali ya da kaçak yapılaşma, bundan ben
sorumlu değilim' demeye çalışıyordu.
İkinci argümanı ise "Bu haberleri yapanlar yandaş medya, beni
karalamaya çalışıyorlar" demekti. Beni asıl şaşırtan kaçak
villasını savunmak için canlı yayına Uğur Dündar ile
çıkmasıydı!
Ortada Dündar'ı ilgilendiren bir mevzu yoktu ama tecrübeli gazeteci
gözü kapalı Özdil'e kefil oldu. Özdil de yayın boyunca masal
anlattı durdu. Kitlesi bu masalları dinlemeye alışkın ama Özdil de
biliyor cevaplaması gereken soruların olduğunu!
Ama Özdil bu soruları yanıtlamak ve "Evet bazı hatalar olmuş" demek
yerine yine kendini yüzde 100 haklı çıkarmaya ve 'Bu haberleri
yapanlar yandaş' 'goygoy'u yapmayı tercih etmiştir.
İŞTE YANITLANMAYAN SORULAR
Sayın Dündar, kefil olduğunuz Özdil işte bu soruları
yanıtlamadı:
Özdil, satın aldığı yerin bir ev değil ticari alana yapılmış,
kullanım amacı ofis olan bir yapı olduğunu bilmiyor muydu? Bugün
bir ev, arsa alırsanız yapacağınız ilk iş; belediye ve tapudan o
yeri kontrol etmektir. Tapuya ve belediyeye gittiğinizde her yerde
kamera vardır. "Bu yerde bir kaçak, imara aykırı bir durum var mı?"
diye sorduğunuzda tapu ve belediyedeki çalışanlar satın alınacak
yerin dosyasını açar ve size özelliklerini ve imara aykırı
durumların olup olmadığını anlatırlar. Özetle Özdil bu iş için
birini görevlendirmiş olsa bile aldığı yerdeki imar ihlallerinden
sorumludur, bilerek almıştır.
Öte yandan Özdil'in villasındaki usulsüzlükleri başından beri takip
eden gazeteci Mustafa Gündoğ'un belirttiği gibi; ticari alanda ofis
inşaatının başlaması ile Özdil'in burayı satın alması arasında
sadece dört ay gibi kısa bir zaman farkı var. Yani Özdil'in dediği
gibi ruhsat 12 yıl önce alınmış ama işe başlama tarihi 2017 yılı
Ocak ayı!
Yine Gündoğ'un belirttiği gibi yapı kullanma izni Özdil'in eşi
adına düzenlenmiş. Eğer Özdil "Bir şey yapmadık" diyorsa, zamanın
belediye yetkilileri onlara imara aykırı, yapı ruhsat ve eklerine
uygun olmayan yapı kullanma izni vermiştir. Yani torpil geçmiş ve
Özdil de hileli bir mal almış demektir.
Ve en önemli soru; madem yapıda kaçak yok o zaman neden 'İmar
Barışı'na başvuruldu?
Özetle sayın Uğur Dündar, kefil olduğunuz Yılmaz Özdil'in bu
soruları hala yanıtlamadığını hatırlatmak istedim!