Melis Apaydın

İşsiz gazeteci

Melis Apaydın, bugün günün muhabiri köşemizi şereflendirecek. Kimdir, nasıl bir haber yapmıştır da günün muhabiri olmuştur diye siz sormadan, biz anlatalım onu.

Melis Apaydın, İzmirli bir gazeteci. "Türk medyasının Avustralyası"dır İzmir. Bilenler bilir. Ankara'da devlet ve bürokrasiden nasıl haber alınır öğrenilirse, İzmir'de de yaşamın en renkli gazeteciliği yapılır. İzmir'de gazeteciliğe başlayanlar İstanbul'a geldiklerinde bir boy farklı başlar gazeteciliğe. Rengarenktir İzrmir gazeteciliği, kıskandırır.

Melis Apaydın da düne kadar İzmir'de Akşam gazetesinde çalışan bir muhabirdi. 3 yılı çok sayıda haber ve bir ödül ile doldurmuştu. Doğrusu ya sadece haber yapmayı değil maaş almadan yaşamayı da öğrenmişti. Geç ödenen hatta  aylarca ödenmeyen maaşler, kredi kartı ile yaşamaya çalışmak... Bunlar Akşam muhabirlerinin kaderi olmuştu son yıllarda.

Gazeteye TMSF el koydu, çalışanlar maaşlar ödenecek diye sevindi.
Gazetenin yönetimi değişti, çalışanlar maaşlar ödenecek diye sevindi.
Gazeteyi TMSF sattı, çalışanlar maaşlar ödenecek diye sevindi.
Yeni patron TMSF ile maaşlar konusunda anlaşmadı ... Çalışanlar merakla beklemeye başladı. Yıllardır bekledikleri gibi. Ama çalışmaya devam ettiler. İmzalı haberleri karınlarını doyurmuyor, borçlarını ödemiyordu belki ama onları mutlu ediyordu. Damarlarındaki gazetecilik zehrini biraz daha yayıyordu bedenlerine...

Melis Apaydın, dün işsiz kaldı. Patronaj kararı ile gazetede sözleşmesi yenilenmeyen isimlerden biriydi. Toplarken masasını, oturdu bilgisayanının başına aşağıdaki satırları yazdı. İşte bu satırlar için, içinden geçenleri bu kadar  duru, bu kadar net, bu kadar sakin, bu kadar açık yazdığı için günün muhabiri seçtik onu. Eminiz yakında bir başka gazetede çalışmaya başlayacak, haberleriyle imzası ile kendini yeniden gösterecek:

"Bugün Mart 2011'de göreve başladığım AKŞAM gazetesi ile yollarımız ayrıldı. Üç yıla çok sayıda haber bir de ödül sığdırdım. Giderken son bir mesajı sizin aracılığınızla paylaşmak istedim. Umudun her geçen biraz daha azaldığı şu günlerde, her gece işsiz kalmamak için dua etmenin ne demek olduğunu en iyi medya çalışanları bilir. Bizler bu kurumda yeri geldi beş kuruş para almadan çalıştık, gazetede imzamızla yayınlanan tek sütun haber, şevkimiz, inancımız oldu. Biliyorum ben ne ilkim ne de son. Kim bilir belki ben bu satırları yazarken bir arkadaşımızın daha işine son veriliyordur. Dileğim bu mesleğin gururla, hakkıyla yapılabildiği görebilmek. Buradan tüm basın emekçilerine selam olsun!"