Melih Altınok'tan Milliyet yazarına sert salvo
"Belirli gün ve haftalardan oldum olası hoşlanmam... Hele ki itaatin yeniden üretilmesinden başka bir şeye hizmet etmeyen bu pratiklerin mucidi, toplum mühendisleri, darbecilerse..."
GAZETECİLER.COM - BirGün'de köşe yazarken Taraf gazetesi için çok ağır cümleler kuran, ardından Taraf gazetesine transfer olan ve Solaçık isimli köşesinde yazmaya başlayan Melih Altınok, dün Çalışan Gazeteciler Günü ile ilgili Can Dündar'ı çok sert bir dille eleştirdi.
İşte Altınok'un köşesinde yazdığı o yazıdan çarpıcı bölümler:
"Belirli gün ve haftalardan oldum olası hoşlanmam. Birilerinin oturup belirlediği ve amacı birliğimizi- dirliğimizi hatırlamak, kolektif hafızamızı diri tutmak olan bu günlerin ritüellerinin dışında kalırım. Hele ki itaatin yeniden üretilmesinden başka bir şeye hizmet etmeyen bu pratiklerin mucidi, toplum mühendisleri, darbecilerse...
Dün onlardan biriydi. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı, “Arzumuz basın hürriyetiydi, 27 Mayıs bize armağan etti” tadında yoğun sitemlerle “kutlandı”.
Bilumum Türkiye “solcusu” 60 darbesinin ardından tahsis edilen bu güne, darbe günlerinin özgürlük koşullarında yaşamadığımız için ağıtlar yaktılar.
En içlisini de kuşkusuz Can Dündar yazmalıydı ve öyle de oldu.Dündar Milliyet’teki yazısında, 27 Mayıs “bayramının” hikmetine hâlâ varamayan gazete ve dergilerin yazı işleri toplantılarından yaratıcı sahneler kurgulamıştı.
Elbette darbe hayalini günlüklerine bile yansıtan ve yargılanan gazetecilerin boynu bükük kalmış “silah arkadaşlarının” hüznü de vardı içinde.
Bir tek kendisinin de güzide aktörlerinden olduğu merkez medyada yaşananlar yoktu yazısında.
Hani hazırolda bekledikleri karargâhlarda aldıkları brifingler doğrultusunda haber yapanlar var ya, hah işte o gazetecilerin gazetelerinden bahsediyorum.
(...)
27 Mayıs’ın bayramı, dün olduğu gibi bugün de, onca delili ve mahkemenin yüzlerce sayfalık gerekçesini bir kenara koyup, yalnızca karargâhın iki satırına, darbecilerin savunmalarına itibar eden gazetecilere ve gazetelere, kutlu olsun, mutlu olsun.
Bizim ve Türkiyelilerin bayrama ihtiyacı yok. Askerî vesayetin ve “ilişiğindekilerin” tamamen tasfiye edildiği bir Türkiye’de bize her gün bayram olacak.
Bekleriz.