Melih Altınok'tan Fatih Portakal ve Yılmaz Özdil tepkisi
Yılmaz Özdil'in Bodrum'daki villası ve Fatih Portakal'ın İzmir'deki çiftlik evine ilişkin günlerdir gazetelerde haberler okuduğumuzu söyleyen ve bir değerlendirmede bulunan Sabah yazarı Melih Altınok, "Benim asıl takıldığım nokta, ortaya çıkan skandalların bu iki ismin okurlarını ve seyircilerini peynir ekmek yer gibi aldattıklarını tescil etmesi." dedi.
Yılmaz Özdil'in 2019 yılındaki "Pay Hattı" isimli makalesinden bir bölümü ve Fatih Portakal'ın da Twitter hesabından yazdıklarından bir kesiti köşesine taşıyan Sabah yazarı Melih Altınok, "Özdil'in ve Portakal'ın, hem mantıksız hem de ahlaksız buldukları imar affınfan yararlanmak için başvurdukları ortaya çıktı. " dedi ve Portakal'ın nasıl bir açıklama yapacağını merak ettiğini söyledi. Altınok, yazısını şu söz ile noktaladı:
Murathan Mungan doğru söylemiş...
Bu memlekette her şey olursun bir tek rezil
olamazsın.
Ele verir talkını kendi yutar salkımı
Günlerdir gazetelerde Sözcü Yazarı Yılmaz Özdil'in Bodrum
Bitez'deki kaçak villasına dair haberler okuyoruz.
Skandal üzerine belediye ekipleri de geçtiğimiz gün yıkıma
başladılar. Lafın gelişi "yıkım" diyorum. Aklınıza vatandaşın
gecekondusuna dalan kepçe görüntüleri falan gelmesin...
Olur mu öyle şey, görüntüleri izlemediniz mi? Özdil sıradan biri
mi? Bu yüzden de CHP'li belediyenin elemanları Özdil'in villasında
pedikür hassasiyetinde bir söküm gerçekleştirdiler. Tuğlaları, çatı
kiremitleri, kalasları özenle söküp bir kenara istiflediler. İsrafa
ne gerek var değil mi!
Dün de Yeni Asır'da, Fox Ana Haber'i sunan Fatih Portakal'ın
Seferihisar'daki 8.3 dönümlük çiftlik evine, yasalara aykırı
şekilde 3 kaçak yapı diktiğinin haberi vardı.
Bakalım Portakal'ın "Ne yalan diyeyim aklımı seviyorum" diyerek
anlattığı "ballı yatırımıyla" ilgili nasıl bir hukuki süreç
işleyecek?
Ama sonuç ne olursa olsun çok da dert etmesine gerek yok. Nasıl
olsa kararı uygulayacak olan belediye de CHP'li. Bodrum'dan şahit
olduğumuz gibi çok darlamayacaklardır kendisini.
***
Buraya kadar anlattıklarımız artık hukuku ilgilendiren
meseleler.
Benim asıl takıldığım nokta, ortaya çıkan skandalların bu iki ismin
okurlarını ve seyircilerini peynir ekmek yer gibi aldattıklarını
tescil etmesi.
Şöyle ki;
Özdil 28 Eylül 2019 tarihinde "Pay Hattı" isimli bir makalesinde
şunları yazıyordu:
"Deprem ülkesinde imar affı mı olur birader? Fay hattı sorun
değildir Türkiye'de. Pay hattı sorundur, pay hattı!"
Aynı günlerde Fox Ana Haber'de düzenlemeyi yerden yere vuran Fatih
Portakal da Twitter hesabından şunları yazıyordu:
"Deprem gerçekliği yaşayan bu ülkede, hem oy uğruna hem devletin
boşalan kasasına para girsin diye imar barışı çıkardılar. Tüm kaçak
ve çürük yapıları sözde yasal hale getirdiler. Çıkarlar şimdi buna
da yalan derler."
Aradan bir yıl bile geçmedi...
Özdil'in ve Portakal'ın, hem mantıksız hem de ahlaksız buldukları
imar affınfan yararlanmak için başvurdukları ortaya çıktı.***
Özdil geçtiğimiz gün şöyle bir mesaj yayınlayıp ortadan
kayboldu:
"Sabahın köründen itibaren telefon üstüne telefon, Türkiye'nin dört
bir yanından arayan soran derken, günlük yazıya odaklanıp baskıya
yetiştirebilmem maalesef imkansız. Az biraz izin rica
ediyorum."
Artık rahat bırakırsınız herhalde adamı. Zaten tam da yaz tatili
öncesi bütün keyfi kaçmış...
Bakalım "aklını sevdiğimiz Portakal" ne diyecek?
"Bizde yalan yok... Arazim fay hattı üzerinde değil, bu yüzden oy
uğruna yapılan ve tüm kaçak yapıları yasal hale getiren bu
adaletsiz imar barışından yararlandım. Ama size tavsiye etmem"
falan mı diyecek?
Der mi der...
Peki ya, kaçak inşaatlarına ses etmeyen dönemin Seferihisar
Belediye Başkanı Tunç Soyer'i programlarına çıkartıp cilalamasının
bu işlerle hiç alakası olmadığına seyircileri nasıl ikna
edecek?
Murathan Mungan doğru söylemiş...
Bu memlekette her şey olursun bir tek rezil olamazsın.