Melih Altınok sordu: Bu gazetecilikse manipülatörlük ne?
Fox TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal hakkında suç duyurusunda bulunulmasına bazı kesimler tepki gösterdi. Gazeteciler Sendikası'nın da Portakal'a sahip çıktığını söyleyen Sabah yazarı, Portakal'ın yanı sıra bu yöntemin FETÖ unsurlarının denediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medyada yalan ve halkı manipüle etmeye yönelik ifadeler paylaştığı gerekçesiyle Fatih Portakal hakkında suç duyurusunda bulundu.Gazeteciler Sendikası'nın Portakal'a sahip çıktığını söyleyen Sabah yazarı Melih Altınok, "Portakal'ın yaptığı gazetecilik faaliyetiyse tüm dünyada suç ve bel altı bir yöntem sayılan manipülatörlük ne?" diye sordu ve bu yapının Ekrem İmamoğlu'nun eleştirilerinden ötürü dava açtığı gazetecilerle ilgili açıklama yapmamasına dikkat çekti.
Bu gazetecilikse manipülatörlük ne?
Fatih Portakal hakkında, "devletin bankalardaki mevduatlara el
koyacağı" şeklindeki yalanı üzerine suç duyurusunda bulunuldu.
CHP ve FETÖ'nün yeni particikleri ayakta.
Dün de Gazeteciler Sendikası isimli yapı Portakal'ın yaptığına
"farklı düşünce" diye sahip çıkıyordu:
"Sayın Cumhurbaşkanı siz kutsal değilsiniz, sizden farklı düşünmek
suç değil, sizden korkmuyoruz. Bizi yargı sopasıyla
susturamayacaksınız."
Portakal'ın yaptığı gazetecilik faaliyetiyse tüm dünyada suç ve bel
altı bir yöntem sayılan manipülatörlük ne?
Bu işin "Cumhurbaşkanı'ndan farklı düşünmekle" ne ilgisi var?
Yasalar, BDDK kanunu, etik, meslek ahlakı ortada...
Ülke salgın hastalık halindeyken, yanlış bilgi ya da söylenti
yayarak yatırımcıları yanıltmak, insanları paniğe sevk etmek,
ekonomik hayatı sabote etmeye çalışmak, ülkedeki kurumların, sivil
toplumun ya da siyasi partilerin sahipleneceği bir faaliyet
olabilir mi?
Kaldı ki, Portakal'ın yanı sıra FETÖ unsurlarının son yıllarda sık
sık denediği bu yöntemin verdiği zarar kime?
İnsanların panik halinde bankalardaki mevduatlarını çekmesinin
doğuracağı ekonomik faturayı ödeyecek olan kim?
Tabii ki bizler, CHP'lisiyle, AK Parti'lisiyle, zenginiyle
fakiriyle 83 milyon. Hatta doğmamış çocuklarımız, geleceğimiz.
***
Ama Türkiye garip bir ülke.
Üç kuruşluk kredi geri ödemesini geciktiren dar gelirli vatandaşın,
esnafın üzerine avukat ordusuyla yüklenen özel bankalarımızın bile
çıtı çıkmıyor. İşin ucu kendilerine dokunmasına rağmen çıkıp
Portakal'ın manipülasyonuna karşı tek bir açıklama yapmıyorlar.
Belli ki "bazen" zarar etmek dahi umurlarında değil.
Haklısınız, aman diyelim... Portakal'ın manipülasyonuna destek
açıklaması yapmadıklarına sevinelim ve sesimizi kesip
oturalım.***
Bu arada hazır söz manipülatörleri canhıraş sahiplenen
Gazetecilik Sendikası'ndan açılmışken... Ekrem İmamoğlu'nun
eleştirilerinden ötürü dava açtığı meslektaşlarımızla ilgili hiçbir
açıklama yapmayı düşünmüyorlar mı?
Yoksa Murat Çiçek, Fuat Uğur ve Ersoy Dede CHP'li ya da HDP'li
olmadıkları için gazeteciden sayılmıyorlar mı?