Mehveş Evin

Milliyet (Ama... Şimdilik...)

Mehveş Evin’in favorilerimden olduğunu ve bugüne kadar sadece “taltif” edildiğini sanırım biliyorsunuz…

Neden sadece “Taltif”…

Çünkü Mehveş çok iyi bir pivot gibi yapıyor mesleğini…

Bir ayağını mutlaka “Gazetecilik” üzerinde sabitliyor, diğer ayağını ise değişik ama doğru noktalara koyuyor…

Yani…

Çeşitli konular üzerinde ve taraftarlık, amigoluk, tetikçilik yapmadan yazıyor…

Bugünkü Milliyet’te yayımlanmayan yazısını gazeteciler.com’da okudum…

Ve bayıldım…

Mükemmel…

Yayımlanması değil, yayımlanmaması çok büyük “gazetecilik ayıbı”…

Ellerine sağlık Mehveş…

Normalde, yayımlanmayan yazıların başka ortamda paylaşılmasını doğru bulmam…

Ama…

Bu yazı için o görüşüm geçerli değil…

Çünkü nefis…

Tam da olması gereken gibi yazılmış bir yazı…

Hele şu paragraf var ya şu paragraf…

Muhteşem güzel…

Kesin doğru…

Güçlü bir iman kadar haklı…

Dindarların kutsallarına dokundurmama çabasını anlıyorum; muhafazakarlık böyle birşey. Ancak bu çaba ve tepkisellik, “kırılganlık” ve “otoriterliğin tezahürü” olarak da yorumlanabilir. Zira mesele, ne Charlie’yle başlıyor, ne de Charlie ile bitiyor. İnanç uğruna sadece düşünürler değil başka din ve mezheplere mensup insanlar kitleler halinde öldürülürken İslam dünyası Orta Çağ’dan kalma cezaları uyguluyor. Son örneği, Suudi Arabistan.
 

Ve…

Yayımlanmayan yazısıyla Mehveş Evin