Mehmet Y. Yılmaz için...

Yine kimileri Yılmaz’ın Başbakan’a ve Hükümetine muhalif olduğunu ileri sürecekler…

Mehmet Y. Yılmaz bugünkü Hürriyet’te başlığı altında yayımlanan makalesine yüz yıllardır değişmeyen bir gerçeği hatırlatarak başlıyor:

“Hafızası zayıf bir toplumuz”…

Aynen öyle...

Genelde balık hafızalıyız…

Peki…

Mehmet Y. Yılmaz’ın o acı genetik zafiyetimizi hatırlatmasının sebebi ne?..

Benim defalarca dikkat çektiğim ve kimileri tarafından “Ak Partilisin tabii öyle yazarsın” diye eleştirilmeme sebep olan şey… 

Önce Mehmet Y. Yılmaz’ın hatırlattığı konuyu aktarayım

:

 Buyurun o zaman...
 

Eski başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner "Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları" gerekçesiyle. 2004 yılında TBMM kararıyla Yüce Divan'a sevk edildiler.

Yılmaz a yönelik suçlama. Türkbank ihalesini kimin alacağına müdahale etmesiydi. Bu yolla "kendisine bağlı bir medya gücü oluşturmak" hedefi güttüğü de iddia ediliyordu. Yüce Divandaki yargılamada beraat karan çıkmadı, "Rahşan affı" olarak bilmen af kanunu gerekçe gösterilerek, hakkındaki hüküm açıklanmadan ertelendi. Yılmaz ve Taner'i Yüce Divan'a sevk eden TBMM Genel Kurulu'nda çoğunluk AKP milletvekillerindeydi.


Biliyorum…

Yine kimileri Yılmaz’ın Başbakan’a ve Hükümetine muhalif olduğunu ileri sürecekler…

İşte anlayamadığım bu…

Yani, eğer muhalifseniz, Başbakan’ın gözünde de nohut büyüklüğünde bir çapak varsa, siz söylediğiniz için o çapak gözlere görünmeyecek…

Ya da siz Başbakan’ı uyardığınız için Başbakan o çapakla gezecek…

Ey güzel insanlar!..

Önce Mehmet Y. Yılmaz’ı bir okuyun…

Eğer varsa bir yanlışı ya da yalanı söyleyin/yazın bana…

Ama yok…

Yazdıklarının hepsi doğru, hepsi gerçek…

Yani…

Dostunuz olmasa da uyarı dostça…

Aklınızı başınıza alın…

Ve o makaleden “düşmanlık” çıkaracağınıza alkışlayın…

“Adam haklı kardeşim… Mesut Yılmaz’ı bizim partili milletvekilleri gönderdiler Yüce Divan’a… O zaman haklı idiyseler bugün daha çok haklılar” deyip önce Başbakan’ı sonra da bütün Ak Partili milletvekillerini uyarmalılar…

Neyse…

Ben o arkadaşların Mehmet Y. Yılmaz’ı alkışlamayacaklarını nasıl olsa bildiğim için bari kendi hakkımı kullanayım ve alkışlayayım…

Not: Milletimizin hafızası kuvvetlenir de siyasiler tarafından yapılan her türlü hırsızlık, yolsuzluk ve alınan rüşvetlerin bir siyasi partiyi sandıkta cezalandırmak için yeterli sebep olduğu anlaşılırsa, demokrasimiz asla sarsılmayacaktır…

Ve de…

Mehmet Y. Yılmaz’ın makalesini okurken Sabah’ın yeni satın alınma yöntemini görüp burnunuzun direği sızlamadıysa…

Zaten sadece hafıza değil koku alma yeteneğiniz de infisah etmiş demektir…