Mehmet Y. Yılmaz hâlâ aynı yerde

O hâlâ, Aydın Doğan’a kesilen vergi cezasında kalmış…

Bir gazetecinin ülkenin başbakanını övmek de hakkıdır, yermek de… Ne öven “yalakadır”… Ne de yeren, “darbeci” ama… Bir ülkenin başbakanına yargıdan sorumlu bakan gibi davranmak vicdansızlıktır… Bir ülkenin başbakanına; bakanlarına emirler yağdırarak “kanunsuz” ceza kestirdiğini iddia etmek, emirle kanunsuzluk yaptığı ileri sürülen bakana “hakarettir”… Başbakan pek mi masum?.. Hayır… Ama bu, haksız yere suçlanmasını gerektirmez… Hele; “Son 20 yılda, insanların karşı görüşlerini seslendirmekten bu kadar korktukları başka bir dönem olmamıştı. Buna cesaret edenlerin başlarına nelerin geldiği de ortada” demek tam bir vicdansızlık çünkü…   A.B.O.

 

Gazetecilerle ilgili ceza davalarına bakıyorum mahkûm olanların hepsi, Yakup ve arkadaşlarının “Yandaş medya” dediği basından çıkıyor… Örneğin Şamil Tayyar… Örneğin Mehmet Baransu (Balyoz’u açığa çıkaran gazetecilerden biri) Ama… Kandaş Medyadan ne yargılanan var ne de mahkûm olan… Kendisi başta olmak üzere; Çölaşan, Coşkun, Mutlu, Mengiler, İnce ve benzeri köşe yazarı Başbakan’a da Hükümete de hatta Cumhurbaşkanı’na hakaret yağdırıyorlar ama aralarında şimdiye kadar ceza alanını hiç görmedim… Almasınlar da ama… İnsaflı olmayı da unutmasınlar…   A.B.O.

Son 20 yılda, insanların karşı görüşlerini seslendirmekten bu kadar korktukları başka bir dönem olmamıştı. Buna cesaret edenlerin başlarına nelerin geldiği de ortada. İşte Doğan Yayın Grubu’na kesilen milyarlarca dolarlık vergi cezaları! Bütün dünya kabul ediyor ki bu vergi cezalarının bir tek amacı var: Farklı düşünenleri, farklı sesleri susturmak!