Mehmet Y. Yılmaz gerçek suçluları işaret etti
Yani esasen soruşturmanın gizliliğini ihlal ettikleri için yargılanması gerekenler, bu bilgileri gazetecilere el altından verenler olmalıdır.
Mehmet Yakup Yılmaz, "Kendimizi kandırmayalım" diyor ve devam ediyor, "Yargılanan gazetecilerin önemli bölümü, fikir suçları ile ilgili olarak değil, 'hazırlık soruşturmasının gizliliği' ilkesine aykırı davrandıkları için mahkeme kapılarındalar.
Özellikle Ergenekon davası ile başlayan bir durum bu."
Yani...
Yargılamalar da alınan - verilen cezalar da "haklı" demeye getiriyor ancak...
Bu yargılamalarda gerçek suçluların, savcılıklardan "evrak" çıkarıp haber yapan gazeteciler değil, o gazetecilere o gizli dosyadan bir kopya veren savcılar olduğuna işaret ediyor...
Bakın nasıl:
Asıl suçlular gözden kaçmasın!
TÜRKİYE’nin basın özgürlüğü ile ilgili olarak yerlerde süründüğü
ortada. Birçok gazeteci sadece haber yazdıkları için hapiste,
onların belki on misli sayıda gazeteci de hapis cezası tehdidi ile
yargılanıyor.
Kendimizi kandırmayalım, yargılanan gazetecilerin önemli bölümü,
fikir suçları ile ilgili olarak değil, “hazırlık soruşturmasının
gizliliği” ilkesine aykırı davrandıkları için mahkeme
kapılarındalar.
Özellikle Ergenekon davası ile başlayan bir durum bu.
Sanıkları peşin olarak mahkûm etmeyi hedefleyen, doğruluğu henüz
mahkemede kanıtlanmamış iddialar ile ilgili yayınlar bunlar.
Gazetecilikte 35. yılıma yaklaşıyorum.
Bu süre içinde öğrendiğim şeylerden biri de şu: Eğer savcı ya da
soruşturmayı yürüten polis bu konuda “işbirliği” yapmadığı sürece
hazırlık soruşturması ile ilgili bilgilere ulaşabilmenin olanağı
yoktur.
Savcı ya da polis bunu şunun için yaparlar: Davadan tam olarak emin
değillerdir, kamuoyunda sanıklar aleyhine bir hava yaratmak
isterler ve ellerindeki gizli kalması gereken bilgileri
gazetecilere verirler.
Eline bir “haber” geçmiş gazetecinin bunu saklaması diye bir şey
söz konusu olmadığı için de bunlar, cezaları göze alarak
yayımlanır.
Yani esasen soruşturmanın gizliliğini ihlal ettikleri için
yargılanması gerekenler, bu bilgileri gazetecilere el altından
verenler olmalıdır.
Şu anda bu konuyla ilgili mahkûmiyet kararı almış gazeteciler var.
Yargılanması devam edenler var.
Ama bununla ilgili olarak yargılanan ne bir polis var ne de bir
savcı.
Haklarında açılmış soruşturmalar sonuçlanıp, yargılama izni verilen
birisi de yok!
Yeni HSYK göreve başladı ve söylediklerine göre artık Türkiye bir
“hukuk devleti” de olacakmış!
Ne kadar iyi! İşe, gizli kalması gereken bilgileri sızdıran yargı
görevlilerinden başlamalarını öneririm.