Mehmet Tezkan kaybetti çünkü...

hem ibadetini yapan ama hem de kabahatten kaçınan milyonlarca Müslüman'ı incitmesi hatta hakaretlere boğması kabul edilemez...

Mehmet Tezkan dünkü (29.07.2012) Milliyet'te "İbadeti öğrenmiş ahlâktan haberi yok" başlığı altında yayımlanan makalesinde, Türkiye'de ibadetini yapan ve ibadetini yapmanın huzuruyla ahlâklı olabilmenin erdemini yaşayan milyonlarca Müslüman'ı rencide ediyor, şöyle diyordu:

Adam namazında niyazında.. İbadetini eksiksiz yapıyor, kusursuz yapıyor.. Gelgelelim çalıyor, çırpıyor, önce cebini düşünüyor, kazık atıyor, dedikodu yapıyor, başkasının hakkını yiyor, haksız kazanç sağlıyor, uzatmayalım dinin yapma dediklerini yapıyor..
Dinin ahlak kısmını dikkate almıyor..

Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü olmadığımız gibi arşiv memuru da değiliz...
Ama...
Bilebildiğimiz kadar Mehmet Tezkan da değil...
O halde Tezkan bugünkü "münasebetsiz" makalesini yazmadan önce Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nü aramalı, halen cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü kaç kişi olduğunu; bunların arasında ibadetini yaptığı halde suç işleyen kaç kişi olduğunu da üç aşağı beş yukarı öğrenmeliydi...
Bunu yapmadan; hem ibadetini yapan ama hem de kabahatten kaçınan milyonlarca Müslüman'ı incitmesi hatta hakaretlere boğması kabul edilemez...
Hâsılı;
önyargılı yazısıyla Mehmet Tezkan kaybetti...