Mehmet Çelik ve Kenan Çamurcu

İkisi de insanlara dinlerini öğretmeye memur edilmiş ve o ehliyette olduklarına inanılmış din insanları...

Şuraya bakar mısınız?..
İkisi de ilahiyatçı..
İkisi de insanlara dinlerini öğretmeye memur edilmiş ve o ehliyette olduklarına inanılmış din insanları...
Din konusunda her şeyi bildiklerine inanılıyor ikisinin de...
Ama bilmek yeterli mi?..
Bildiklerini nasıl vereceklerinin, ne şekilde yayacaklarının, hangi kıstaslara göre tebliğ edeceklerinin hiç mi önemi yok?...
Olmaz olur mu?..
Din bu...
Sevgi, saygı, barış, dostluk, hoşgörü neren bir mübarek kurum...
Ama...
İki din insanı Mehmet Çelik ve Kenan Çamurcu birbirlerinin görüşlerine saygı duymak yerine birbirlerine giriyorlar...
İçlerinden biri öfkeleniyor "tebliğ"(!) eylemini yarıda bırakıp stüdoyu terk ediyor...
Olacak şey değil...
Tabii biz de diyoruz ki:
Hem stüdyoyu terk eden ve hem de stüdyoyu terk edene o stüdyoyu zindan eden kaybetti...

Yani; Mehmet Çelik ve Kenan Çamurcu kaybettiler...