Mehmet Barlas'tan satış yorumu

Patron isterse bize haber vermeden gazeteyi bizimle birlikte bile satabilir.

GAZETECİLER.COM - Sabah gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas bugün köşesinde medyanın gündemindeki satış haberini yorumladı.

Önce gazetecilere sert bir üslupla yüklenen ve alenen alay eden Barlas, ardından medya patronlarını da eleştirmeyi ihmal etmedi.

Biz gazeteciler böyleyiz işte. Her konuda ve her alanda şeffaflık isteriz. Kronikleşmiş ve kriz konusu haline gelmiş sorunları çözmeye çalışan siyasetçileri "Kapalı kapılar arkasında ayıplı pazarlıklar yapıyorlar" diyerek eleştiririz.

Ayrıca biz gazeteciler kimseleri beğenmeyiz.
Doktorlardan daha fazla tıbbı, mühendislerden daha fazla hesap yapmayı, savcılardan ve yargıçlardan daha fazla hukuku biliriz.

Bizim egolarımızın durduğu yer gazete sermayesi sahibinin içinde bulunduğu konumdur.
Çünkü patron her şeyi bizden daha iyi bilir.


Patron her çeşit işini şeffaflığa hiç gerek duymadan ve kapalı kapılar arkasındaki pazarlıklarla bitirebilir.
Patron isterse bize haber vermeden gazeteyi bizimle birlikte bile satabilir.

Cevapsız sorular

Bu sırada "İşten çıkarmalar olacak mı" veya "Kıdemimizden doğan haklarımızda kim muhatabımız" olacak benzeri sorulara cevap vermek gereği de duyulmaz.
Ya da patronlar anlaşıp bir gazetede işine son verilen gazeteciyi diğer gazetelerin almayacaklarını da kararlaştırabilirler.

Bazılarımız bu gerçekleri hiç düşünmezler ve gazetelerin maaş bordrolarını siyasi partilerin üye listeleri ile karıştırıp, siyasi polemiklerin arasına dalarlar.

Milliyet'in Erdoğan Demirören ile Ali Karacan ortaklığı tarafından Aydın Doğan'dan satın alınmaları, bütün bu durumların yeniden gündeme gelmesine vesile olabilir.
1980'e gelirken Milliyet'i Aydın Doğan'a sattığını duyuran Ercüment Karacan'a Namık Sevik "Bizi Kunta Kinte gibi sattın" diye tepki gösterirken, Afrika'daki esir ticaretini konu alan dizi filme atıf yapmıştı.


Barlas'ın yazısının tamamını okuyabilirsiniz.